Annesinin mahkûmiyetine ortaklık eden Barış'ın, siyasi suçtan hüküm giyip sonra tahliye edilen İnci'ye yazdığı mektupların derlemesinden oluşan bir kitap.
Türkiye hapishaneleri, Türkiye adalet sistemi, Türkiye askeri disiplini, Türkiye zihniyeti ve bilimum eski Türkiye ögesi bir çocuğun gözünden eleştiriye maruz bırakılmış. Sıkış tepiş hapishaneler, kitap okudu diye mahkum edilen milyonlar, komutanı tanrı atfedip öl dese ölecek erler, tek sözüyle suçsuzu suçlu ilan edebilecek gücün ellerine verildiği askerler, sürgünler, küçük bir çocuğun soracağı tek bir soruya bile tahammül edemeyen o büyük adamlar...
Her şeye rağmen anlatımın yufka yürekli bir çocuğun filtresinden geçtiği o kadar bariz ki. Bu daha da üzüyor. Keşke Barış kurgusal bir karakter olsaydı sadece. Vefayı, fikir suçunu, piçi, kötü olmayı bilmeyen küçük bir çocuğun simitçiden ötesini göremediği bir dünya keşke sadece kurgu olsaydı.