Uzun süre etkisinde kalacağınız ve "İleride bir gün yeniden okuyacağım İnşallah" diyeceğiniz ender kitaplardan biri. Sakin kafayla her satırın ağır ağır okunması gereken muhteşem bir eser, şaheser...
Kitapta Türkiye'nin (bir genelleme yaparsak da dünyanın) içinde bulunduğu kaotik ve buhranlı durumunun, ideoloji savaşlarının üç karakter
Ülke olarak gidişatımız harika (!) Üniversite bile okumadan hiçbir şekilde hak edilmeyen milyar dolarlık hayatlar, YKS veya LGS yüzünden intihar eden gençler... Gençlerin çoğu yıllarca okuyup 3500 TL maaş almak yerine yurt dışında garsonluk gibi işler yapıp Türkiye'den çıkmanın derdindeler ki haksız değiller. Bize büyüklerimiz tarafından
Üniversite yerelden evrensele, localden globale olacak şekilde bir eğitim disiplini ile hareket etmeli, liyakat ise olmazsa olmaz olmalı. Çünkü bugün dünyanın en iyi üniversiteleri devlet koruması altında(bazıları hariç) tamamen özerk bir yapı ile hareket ediyor. Üniversite kendi personelini kendi seçiyor ve bu seçim süreci çok detaylı ve sancılı bir süreç. Bu süreç ülkemizde olduğu gibi üniversiteye yeni katılacak kişi için değil tabii ki.. Üniversite sancı çekiyor bu adamı almamız lazım diye. Alanında başarılı bir düşünür seçilmez seçer ve iyi üniversiteler bu kişiyi kendine dahil etmek için çaba gösterir. Üniversite özerk olduğu takdirde üniversitedeki en iyi birimin personel işleri olması gerekir. Bu birim ülke içi veyahut dışındaki alanında uzman kişilere ulaşarak üniversite bünyesine katmak için ikna edici bir üslup ve yaklaşım içinde olmalı. Burada ise devreye kazan-kazan durumu girer. Örneğin tamamen özerk bir Türkiye'de denize kıyısı olan bölgeler bu konuda daha avantajlıdır. Çünkü başarılı bir akademisyen için cezbedici bir lokasyondan bahsediyoruz. Kimse Muğla varken Hakkari'de görev yapmak istemez. Bu bakımdan Hakkari ya daha çok maaş daha büyük bir çalışma odası veyahut daha fazla imkan sağlamak zorunda kalacaktır.
Kitabı okuması ve anlaması zor olduğu kadar kitap hakkında inceleme yazmak da bir o kadar zor benim için. Ancak genel hatlarıyla kitabı şu şekilde anlatmak mümkün: kitap bizi (buradaki anlamı tüm insanlıktır, doğu, batı, afrika) İslam'ın çağrısına kulak vermeye teşvik ediyor. Kitap boyunca yapılan mantık muhakemesi ile her insanın gerçek
Öncelikle bu yazım, kitap incelemesi olmasından ziyade kendi cahilane görüşümle ve kitaptaki aydınlatıcı bölümlerle toplumumuzdaki bazı temel sorunları aktarıp bu sorunları nasıl aşabileceğimiz üzerine yazılmıştır. Söze başlıyorum.
Bir toplum nasıl gelişir?
Bugün Batı bizim önümüzde. Batı bizim önümüzde de biz Doğu'nun ilerisinde miyiz? Hayır.