ERMENİ VE KÜRT ENSTİTÜLERİ NE İŞ YAPAR?
Böyle enstitüler var mı diye aklınıza gelebilir. Türkiye'de olma­dığı muhakkak. Zaten sorun da burada başlıyor. Yazının baş­lığı aslında "Üniversiteler ne iş yapar?" olmalıydı. Geçenlerde muhterem hocam ve dostum Prof . Doğan Kuban ile birlikte kütüphanemde bulunan iki enfes atlasa bakıyorduk. Her ikisi de Ermeni diyasporasının üyelerinin ürünleri. Biri bir Ermenistan tarihsel atlası, doğal olarak bizim tüm Doğu Anadolu'yu içeri­yor. Diğeri de Ermenistan' ın tarihi haritaları. En eski devirlerden başlıyarak en geniş anlamıyla eldeki Ermenistan haritalarının tıpkı basımlarını veriyor. Bunun içine Türkiye'nin neredeyse yarısı alınmış. Türkiye ile ilgili ne birine ne de diğerine benzeyen bir çalışma yapıldı günümüze kadar. Bir gün biri çıkıp bizlere Ptolemaios'un Atlası'ndaki Gordaion Oros'un veya Kiepert'in Atlas Antiquus'undaki Gordaia'nın anlamlarını da kendince hatırlatacaktır. Bu terimlerin anlamlarını buraya yazmıyorum. Bekliyorum ki artık Türkiye'yi yönetenler akıllarını başlarına alsınlar, üniversitelere saldırmak yerine, üniversitelere kafaları türbanlı kızları nasıl sokacaklarını planlamak veya imam mek­teplerinden gelenleri üniversitelere doldurma hülyaları görmek yerine, üniversitenin gerçek işlevini hatırlasınlar.
Kemalizm hiç şüphesiz ki 1940'lardan itibaren savaş ekonomisine giren, bürokrasinin hiçbir yatırım yapamadığı ve yönetemediği ülkede zecrî ve uyuşuk tedbirlerle idame-i hayat etmeye çalışan Türkiye'de, kendi içinde erimeye başlamıştır. Kemalizm'in kurduğu üniversiteler 1947'de CHP yönetiminden büyük darbe yemiştir. Kemalizm'in getirdiği laik müesseseler veya yıkılan müesseseler çok yanlış ve oyalayıcı bir mürailik içinde yön değiştirmiştir. Fakat şurası bir gerçek ki Türkiye'de her buhranda Kemalizm tekrar bir umut ışığı olarak her yaştaki insan, her sınıftaki kitleler tarafından benimsenmektedir. Dolayısıyla onu canlı hale getiren Türkiye'nin geçirdiği hızlı değişim ve değişimde zaman zaman girdiği labirentteki çıkmazlardır. Türkiye gençliği, rengini kaybeden bir tarih anlayışı içinde, bir ara Kemalist inancı terk etse de şimdi Kemalist politika ve özlemle dünyaya bakabilmektedir. Bunun biçimlenmesi ön planda ve belki de yalnız, 1930'lardaki eğitim politikası ve kültürel örgütlenme olmalıdır. Elbette ordusu, sanayileşmesi, üniversiteleri ve akademik hayatı o dönemin ötesindedir. Ama millî eğitim gerilemektedir, temel müesseseler kendini kaybetmektedir, sayıca artış söz konusudur ama en önemlisi Türkiye'deki ideolojik ve kültürel hayat gerilemektedir. Türkiye etnik bir gerilim çıkmazına girmektedir. Bu gelişmeler de Kemalist rejimi bir yanıyla gerektirmektedir. Kuşkusuz tarihi ve liderleri değerlendirmek bu endişelerin üstünde ve dışında bir süreçtir. Türkiye bulunduğu coğrafyadaki özgün konumunu, gelişmesini ve kimlik değişimini anlamak ve korumak durumundadır.
Reklam
Notlar:
İki yüz ulus-devlete karşılık, beş bin civarında etnik grup var demiştim...Etnik grupların yüzde 96'sının ise kendine özgü bir devleti yok. ...Homojen yapılı ulus-devlet sayısının dördü ya da beşi aşmadığı belirtiliyor. Bu devletlere örnek olarak İzlanda, Norveç, Koreler ve Japonya gösterilebilir.... İran İslam Cumhuriyeti: İranlılar
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Sinan Cemgil... Ulaş Bardakçı... Ömer Ayna... Taylan Özgür... İbrahim Kaypakkaya... Bu isimleri tanır mısınız? Ya da daha bilinen isimler. Yusuf Aslan... Hüseyin İnan... Deniz Gezmiş... ve niceleri... Cihan Alptekin'de onlardan biriydi. Tamamı yoksul ailelerin çocuklarıydı. Tamamı hayat mücadelesinin içindeydiler. Tamamı kafası çalışan
Oy Cihan Bizum Cihan
Oy Cihan Bizum CihanNuran Alptekin Kepenek · Grifin Kitap · 201340 okunma
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
#OkudumBitti #AVUÇLARIMDAHALASICAKLIĞINVAR #OSMANBALCIGİL Merhaba arkadaşlar, canım yazar yine yüreklere dokunan bir eser yazmış. Bu okuduğum kaçıncı kitabı bilmiyorum da, okumadığım ilk iki kitabı onu biliyorum. En kısa zamanda onları da alıp okuyacağım. Ülkemizde gençler niye sevilmez, vatanlarını sevdikleri için mi ya da tam bağımsız Türkiye
Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var
Avuçlarımda Hala Sıcaklığın VarOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20211,022 okunma
200 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Şarkılar var benim şarkılarım Söyletmezler içimde kalır
"Yeni toplumlar beraberinde yeni şarkılar getirir" Bir ülke düşünün... Asya,Avrupa, Afrika kıtalarının birbirine yaklaştığı sahada Akdeniz Havzası için yer alan.Sahip olduğu boğazla iki denizi ,iki dünyayı tek anahtarla açan.. Tarih boyunca siyasal ekonomik ve kültürel yapıları şekillendirici roller oynayan...Akdenizi Karadenize
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · IQ Kültür Sanat Yayıncılık · 201799.9k okunma
Reklam
Kutsal Akademisyenlik…
Akademisyenlik diye yeni bir üstün ırk doğuyor sanki.. İnsanlar artık akademisyenler ve akademisyen olmayanlar diye sınıflandırılır, akademisyen olmayanlar köylüler, köleler, zenciler, ötekiler statüsüne konulur ve fikirlerine, duygularına asla saygı duyulmaz oldu sanki. Bir akademisyenle muhatap olmak, onlarla konuşmak hele hele onlarla
Tayyipgiller İktidarı ve Sarı Muhalefet
Türkiye’nin bir numaralı politik sorunu, Tayyip’in Diplomasızlığıdır. Fakat bunu bizim dışımızda sürekli gündemde tutan var mı? Var, sadece iki kişi: 1- Yazar Ergun Poyraz, 2- YARSAV Kurucu Genel Başkanı, namuslu hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu.
280 syf.
·
Not rated
Pozitivist Gelenek Davranışsalcı gelenek de denilen ASB (Amerikan Siyaset Bilimi) yaklaşımı, pozitivist/ampirik bilim anlayışı üzerine kuruludur. Bu yaklaşım siyaset bilimi kavramının ortaya çıkışıyla da kendini göstermiştir. 19. yüzyılda “siyaset bilimi” yerine kavramın içine iktisat, sosyoloji, felsefe ve hukukun da dahil olduğu “siyasal
Türk Siyasetini Anlamak
Türk Siyasetini AnlamakTanel Demirel · Liberte · 20195 okunma
154 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.