Gariptir, ‘İletişimci’ olununca ivme durabiliyor. Şimdi aklıma geldi: Türkiye'de “iletişim uzmanları” giderek artıyor; "İletişim’ adına üniversitelerde fakülteler, fakültelerde kürsüler açılıyor, ama biç anlamadığım (ya da anladığım) olgu olarak da, aksine insanlar arasında ‘iletişim’ denen şey de kalkıyor hızla; yok, kalmadı şimdi. Demek ki ‘iletişim’ kimsenin, kimseyi dinlememesine ve kimsenin kimsenin kitaplarını, yazılarını okumamasına yol açabiliyormuş, açabilirmiş. Herhalde şiirlerin okunmayışı da o yüzden?