Şunun farkına vardım ki kalemlerinin benzerlikleri ve özellikleri bakımından Türkiye'nin Dostoyevski'si Oğuz Atay, Kafka'sı Sabahattin Ali ise, Tolstoy'u Yaşar Kemaldir. Toprağımızdan böyle büyük ustaların geçmesi büyük gurur kaynağı.
Kitaplara girişen çoğunluk Türk insanının yabancı klasiklerden kafasını kaldırmadan arıtılmış çevirilerde doyumu arayıp, duru diliyle bize has başyapıtları es geçmesi ise çok yazık.
Bu şiir gibi eserin eşi benzeri var mıdır, sanmam. Kafamda oluşanı betimlemem gerekirse de Yaşar Kemal'in eserlerini okumak; yüzüş yönünde destek çıkan dalgalarla dolu berrak bir denizde çabasız süzülmek, her bir detayın farkına varmaktan keyif almak, kusursuz ahenge kendini kaptırmak, rüyada olduğunu fark ederek uyanmadan önceki bir anlık duraksama ve sersemlik hazzı gibi.
Ben edebi doyum diye buna derim.