Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Germeyin ortalığı!
Türkiye’yi yaşanmaz bulanlar, Türkiye’yi yaşanmazlaştıranlardır. Onlar İstanbul’un insanından şikayetçi. İstanbul’un insanından yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok. Bu memlekette yaşanmaz diyenin yüzüne tüküresim geliyor..
Cemil Meriç
Cemil Meriç
Görsel ve yazılı medyada Ülkeyi kutuplaştırmaya götürecek aşırı tahrik içerikli paylaşımlar görüyorum. Türkiye'ye, yani vatanına sürekli aşağılayıcı sözler etmenin sonu kesinlikle bir çatışma, iç savaş getirecek. Ne başka Türkiye var ne de bize hoş geldin diyecek başka ülke. Yangına kimse ateş taşımasın! 12 Eylül öncesini hatırlayın, okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kimin kimi vurduğunu, silahların, paranın nereden geldiğini... Öleceksek Cahit Sıtkının şiirde dediği gibi olsun!
Ufuk/mek

Ufuk/mek

@Siirci_Mek
·
03 Mart 2023 22:37
Memleket isterim "insanları birbirine dost olan"
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin-fakir, ne sen-ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Bu ülke. "yaşanmaz bulanlar" Cemil Meriç
Her dudakta aynı rezil şikâyet: Yaşanmaz bu memlekette! Neden? Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lâğım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır. Onlar Türkiye’nin insanından şikâyetçi. İnsanından yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok. Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını yaşanmazlaştıranlardır. Jurnalde yine şöyle demiş üstad Kulakları tırmalayan aynı şikayet: bu memlekette yaşanmaz. Doğru! Kapitalizm, Bizans’ın canım havasını fabrika bacaları, egzoslar, genzi ve ciğerleri kemiren murdar kokularla yaşanmaz hale getirdi. Ama efendilerimizi tedirgin eden bu lağım kokusu, bu kıyamet gününü hatırlatan insan ve makina uğultusu, bu toz, bu sinek değil ki. Onlar İstanbul’un insanından şikayetçi. İstanbul’un insanından yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok. Bu memlekette yaşanmaz diyenin yüzüne tüküresim geliyor Türkiye’yi yaşanmaz bulanlar, Türkiye’yi yaşanmazlaştıranlardır. Yani aydınlar, karaborsacılar… Bir kelimeyle tesadüfün başlarına bir ikbal tacı veya imtiyaz miğferi oturttuğu şuursuz ve mesuliyetsiz herifler. Çağdaşlarına küfredince yükseldiklerini, günahlarından kurtulacaklarını vehmeden bir alay hergele…”
Reklam
Türkiye’yi yaşanmaz bulanlar, Türkiye’yi yaşanmazlaştıranlardır.  Cemil Meriç
Cemil Meriç
1974 yılında yayımlanan Bu Ülke kitabından; Her dudakta aynı rezil şikâyet: Yaşanmaz bu memlekette! Neden? Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lâğım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır. Onlar Türkiye’nin insanından şikâyetçi. İnsanından yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok. Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını yaşanmazlaştıranlardır. Şu satırlar da Jurnal‘den. 6 Ağustos 1963… Kulakları tırmalayan aynı şikayet: bu memlekette yaşanmaz. Doğru! Kapitalizm, Bizans’ın canım havasını fabrika bacaları, egzoslar, genzi ve ciğerleri kemiren murdar kokularla yaşanmaz hale getirdi. Ama efendilerimizi tedirgin eden bu lağım kokusu, bu kıyamet gününü hatırlatan insan ve makina uğultusu, bu toz, bu sinek değil ki. Onlar İstanbul’un insanından şikayetçi. İstanbul’un insanından yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok. Bu memlekette yaşanmaz diyenin yüzüne tüküresim geliyor. Türkiye’yi yaşanmaz bulanlar, Türkiye’yi yaşanmazlaştıranlardır. Yani aydınlar, karaborsacılar… Bir kelimeyle tesadüfün başlarına bir ikbal tacı veya imtiyaz miğferi oturttuğu şuursuz ve mesuliyetsiz herifler. Çağdaşlarına küfredince yükseldiklerini, günahlarından kurtulacaklarını vehmeden bir alay hergele…”