363 syf.
9/10 puan verdi
Dişisine kadın (katun/kraliçe) diyen bir medeniyetten bugüne!
Hızlıca sizlere kitaptan bahsetmek istiyorum. Öncelikle kitabın dili ağır, yani akademik. Necati Bey, Amazonlardan başlayıp, Osmanlı Devleti'nin ilk yıllarına kadar olan süre içerisinde Türk kadınlarını anlatmış. Türk kadınlarının mitolojideki, edebiyattaki, devlet içerisindeki ve ailedeki önemli rolleri üzerinde durmuş. Tabi Türk kadınlarını
Türk Kadın Tarihine Giriş
Türk Kadın Tarihine GirişNecati Gültepe · Ötüken Yayınları · 200858 okunma
"Emperyalist güçlerin temel bir faaliyeti de İslam Dünyası’nda devamlı olarak ihtilaf çıkarmaktır. Yani: Devamlı olarak İslam Dünyası dediğimiz coğrafyada ve bu coğrafyanın üzerindeki insanlar arasında ihtilaf, kavga ve nihayet savaş çıkartmaktır. Çünkü ihtilaf çıkınca Müslümanlar birbirlerine düşecek ve neticede zayıf düşeceklerdir. Çünkü ihtilaf çıkınca Müslümanlar savaşacaklar, yani emperyalist güçlerden harp malzemesi alacaklardır. Bu da emperyalistlerin iktisaden daha da kuvvetlenmesi neticesini doğuracaktır. Çünkü harp çıkınca, Müslüman devletlerden biri veya bir kaçı zayıf ve perişan düşecek, tekrar eski haline gelebilmesi için senelerce kıvranması, borç bataklığında çırpınması gerekecektir. Yaklaşık 3 asırdan beri İslam Dünyası’nda görülen manzara budur ve bugün de aynı ve benzer oyunları ve manzarayı görüyoruz, aynı ızdırabı çekiyoruz.”
Sayfa 306 - Kamer YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Emir Timur, 35 yıllık hanlığı süresinde çok geniş fetihlerde bulundu. Hiçbir seferi Haçlılar dünyasına karşı değildi. Rusya içlerine kadar sokulan Altın Orda Hanlığı'nı yenerek, bu büyük Müslüman devlete ciddi bir darbe vurdu. Osmanlı Devleti'nin de Avrupa içlerine ilerlemesini adeta durdurdu. Yine de Osmanlılar, Ankara yenilgisinden sonra gelen 12 yıllık fetret döneminde Rumeli hakimiyeti sayesinde toparlanabildiler. Timur'un asıl yönü Ortadoğu'yu ve Orta Asya'yı mimaride birleştirmesidir.
Kaç yılında Gazne hakimiyeti sona eriyor ?
Sultan Mahmud'un, artık ortaya çıkan ve yayılmaya başlayan Selçuklu hanedanıyla çatışması söz konusu... Bunlar bir sonuca ulaşmıyor. Bağdat halifesi, Gazneli Mahmud'a büyük hürmet göstermiştir ama ondan sonraki Gazne hükümdarları aynı hürmeti görecek durumda değillerdir. Keza 1040'ta Dandanakan Savaşı'nda Tuğrul Bey'in Gaznelileri yenmesiyle Horasan ve İran bölgesinde Gazne hâkimiyetinden bahsetmek mümkün değildir. 1040'ta Dandanakan Savaşı'nda Gazneliler darbe yedi ama devlet orada bitmedi. 1187'ye kadar taht kavgaları ve bölünmelerle devam etmiş, daha sonra Selçuklular ve Harezmşahlar bu devleti tamamen ortadan kaldırmıştır. Harezmşahlar da parlak bir devletti ama onları Cengiz Han bitirdi. O devletin büyüklüğü bugünkü Hive şehrinden anlaşılabilir. Selçuklularla birlikte Ortadoğu'nun coğrafyası değişti. Çünkü Gazneliler, Büveyhîleri kontrol ediyordu. Gazne ortadan kalkınca Büveyhîler Bağdat'a hâkim oldu. Bu hanedan, Hazar kıyısında yaşayan bir Kürd ailedir. Onları sindirecek olan da yine Selçukîlerdir.
Sayfa 115 - Kronik KitapKitabı okudu
İran
Ortadoğu coğrafyası, XI. yüzyıldan I. Dünya Savaşı sonrasına kadar temelde Türklerin kontrolündeydi. XIII. yüzyıldan itibaren, önce Ilhanlı Moğol, sonra Timurlular hakimiyeti devrinde Iran, Osmanlıya rakip çıktı. Bilhassa XVI. ve XVII. yüzyıllarda rekabet, savaş alanından uluslararası diplomasiye de taştı. 1683'te başarısız Viyana Kuşatmasında ve izleyen yıllarda Osmanlıların karşısında Fransa bile ezeli Hristiyan rakibi Almanya ile birleşti. Osmanlı ile ittifak yapan tek Hristiyan devlet İsveç'ti; buna karşılık İran, karşımızdaki Hristiyan lig ile müttefikti. Ortadoğu'da da tıpkı Avrupa'da olduğu gibi devlet menfaatleri dini aidiyetin önüne geçmişti. Üstelik o zamanlar İran'ı saf Türk hanedanlar yönetiyordu, asker ve sivil bürokraside de Türklerin ağırlığı vardı. XVIII. yüzyılın dünyası çağdaş dünyadaki XVIII . yüzyılın dünyası çağdaş dünyadaki eğilimlerden farklı rüzgarlarla oluşmuştu...
'' Tarihler 1073'ü göstermekteydi.İlk Cuma namazında Sünni usulde Sultan Melikşah Ve Abbasi halifesi adına hutbe okundu.Türklerin Kudüs hakimiyeti başlamıştı. Ne acıdır ki bu 1073 tarihi ve Kudüs'ü fethedişimiz ders kitaplarımızda yer almadığı gibi insanlarımız tarafından da bilinmemektedir.Ben en çok üzen şeylerden biri,ne zaman Kudüs'e gitsem ve oradan sosyal medya paylaşımları yapsam mesajıma yazılan her 10 mesajdan ikisi ,''bırakın bu Arap topraklarını,yeter bu Arap seviciliği'' türünden mesaj olmaktadır.Birileri son bir asırdır bizlere,Ortadoğu Arap'ın ,Balkanlar Yunan'ın , Bulgar'ın diyerek bin yıla yakın bir mirası fevkalade bir şekilde unutturmayı başarmışlardır! Keşke ders kitaplarımızda 1073'de Atsız Bey'in Kudüs'e girişi ile 26 sene sonra (1099) Haçlıların Kudüs'e girişleri arasındaki faklar mukayeseli olarak anlatılmış olsaydı.Ne şehri teslim eden Fatımi emrine dokunulmuştur ne de halktan bir kişiye.Atsız Bey şehrin birçok yerine muhafız birlikleri yerleştirerek herhangi bir yağmayı engellemiş , hangi dinden ya da ırktan olursa olsun herkese aman vermiştir.''
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitapla ilgili videom; youtu.be/bfJpBRlIUKY Kitapta İlber Ortaylı’nın Önerdiği 96 Kitabın Listesi; Antik Dünya ve Ortaçağ’dan Klasikler; Cicero - Dostluk Üzerine Cicero - Siyaset Sanatı Seneca - Mutlu Yaşam Üzerine
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20225,5bin okunma
Bu eser Türk tarihini sadece siyasi ve askeri yönleriyle ele almakla kalmıyor aynı zamanda Türk-Kültür ve Medeniyetinin Ortadoğu'yu nasıl şekillendirdiğinin üzerinde durmakta, Selçuklu ve Osmanlı nizamını meydana getiren temel dinamitleri, dönemin kahramanlarını, Türk Milletinin Ortadoğu'daki hoşgörü ve sevginin kaynağı olduğunu anlatmaktadır.
Büyük Selçuklu zamanında, dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul edilen Nizamiye Medresesi kuruldu. Medreselerde Kur'an, hadis, fıkıh, Arap dili ve edebiyatı, matematik, mantık, geometri ve tarih okutulurdu. Farabi, Biruni, İbn-i Sina, İmam Gazali'nin eserleri sadece Selçuklu topraklarında değil Çin'de, Hint ve Avrupa'da asırlarca ders olarak okutulmuştu.
Türkler devralmış oldukları tarihi miras itibariyle Balkanlar'ın, Kafkasların, Ortadoğu ve Orta Asya'nın geleceğinde de var olabilecek ve dünyanın bu bölgelerine yön gösterebilecek tek millettir. Milyonlarca insanın özlemini duyduğu barış ve huzur ortamını sağlayabilecek zengin bir tarihsel deneyime sahip olan Türk Milleti, mirasını dünya barışı ve adaleti için kullanacaktır.
Reklam
Osmanlı Devleti
Bu imparatorluk 15. asırda evvela Balkanlar ve Anadolu'da Roma mirasını hakimiyeti altına almıştır ve 16. asırda Mısır ve Ortadoğu'nun fethiyle bu süreç tamamlanmıştır.
Türk adı güçlü, kuvvetli, kudretli anlamlarına geldiği gibi aynı zamanda doğan, türeyen anlamlarına gelmektedir.
350 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bu kitabı çok zevk alarak okudum. Türk-İslam tarihine daha önceden de aşina olduğum için bilgilerimi pekiştirdim ve yeni bir sürü şey öğrendim. Kitap kocaman tarihin bir özeti adeta. Türkler var oldukları sürece İslam dinini yüceltip aynı zamanda İslam sayesinde yükselmişlerdir. Bu Abbasiler döneminden başlar ve günümüze kadar devam eder. Türkler var olan toplumlar arasında askeri beceriye sahip olan en iyi toplumlardan olmuştur. Halifeyi ve İslamı korumuşlardır. Mısır, Suriye, Balkanlar, Filistin ve Arap Yarımadası, Kafkasya, Kuzey Afrika olmak üzere bu bölgelere hakim olmuşlar ve bu Ortadoğu denilen yer tarih boyunca en huzurlu zamanlarını Türkler ile geçirmişlerdir. Türklerin bu bölgelerde hakimiyeti bittikten sonra, arap dünyası ingiliz ve fransa mandası altına girmiş bu bölgeler başta petrol olmak üzere sömürülmüştür. Son 100 yılda kan ve gözyaşı bu coğrafyadan eksik olmamıştır. İngilizler bu bölgede 22 tane arap devletçiği oluşturmuştur. Filistin bölgesi yahudilere verilmiş ve bölgenin huzuru yerle bir edilmiştir. Bu bölgelerde barışı, huzuru ve özgürlüğü sağlayabilecek yegane devlet ve millet Türklerdir. Tarih bunu hep böyle yazmıştır. Ne zaman olacağı bilinmez ama araştırıp okursak tarihin bizi sahneye tekrar çıkaracağını görürüz.
Türklerin Ortadoğu Hakimiyeti
Türklerin Ortadoğu HakimiyetiCihan Alkan · Kamer Yayınları · 201621 okunma
Siyonistlerin Filistin'de Müslüman Arapları kendi vatanlarından attıkları gibi Balkanlardaki Müslümanlarda 600 yıldır vatanları olan topraklardan kovuldular.
Sayfa 198Kitabı okudu
Resim