Hunların Avrupa ufuklarında görülmesinin etkileri izleyen yüzyıllarda efsane ile nefretin karışımı sayesinde tarih kitaplarında gerçeğin seyrini fazlasıyla olumsuz etkilemiştir. Tarihçiler ellerinde mercek gerçeğin ipuçlarını samanlıkta bulmakla ömür tüketmişlerdir. Fakat böylesine sıkıntılı bir konuda bilimin ışığını en iyi şekilde kullananlar
Osmanlı’nın matematik dahisi, kadızade lakabıyla bilinen Mustafa paşadır. Kadızade, Timur’un torunu Uluğ beg’in sarayına giderek Semerkant rasathanesinın yöneticisi olmuş ve orada İslam astronomisinde son söz sayılan Uluğ beg’in Zic’i üzerinde çalışmıştır. Rasathanede onun yerine öğrencisi Ali Kuşçu geçmiş, Uluğ Beg’in Zic’i tamamlamasına çalışmıştır. Sonraları Fatih, Ali Kuşçu’ya özel lütuflarda bulunarak İstanbul’a çağırmış ve Osmanlı matematiğinde parlak bir çağ başlatmıştır. Ali kuşçu, aritmatik ve astronomi üzerinde yapıtlarını İstanbul’da yazmış, aynı zamanda da Molla Lütfi ve Mirim Çelebi gibi önemli matematikçiler yetiştirmiştir.
Zavallı Türklük İçeriden, dışarıdan hep vahşi, yırtıcı düşmanlar arasında kalmıştı. Düşmanlarımız yalnız İngilizler, Ermeniler, Rumlar değildi. Her şeyden evvel düşmanlığı kendimiz kendimize yapıyorduk.
Sayfa 46 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İşte Cumhuriyet, 'Türkiye'ye vatandaşlık bağı ile bağlı olan ve kendini Türk sayan her kesin Türk' olacağını dile getirerek, anayasal eşitliğe dayanan bir 'Türklük' kavramı ortaya attı ki; bugün de aynı resmi anlayış geçerlidir.
Hulâsa öteden berî zihnimi işgal edip de, kendi kendimi iknâ edecek cevâbını bulamadığım suâl, yine önümde dikilmiş cevâb bekliyor. İslâmcılık, Türklük siyâsetlerinden hangisi Devlet-i Osmâniyye içün daha nâfi ve kabil-i tatbîkdir?
Sayfa 41 - Nafi: Faydalı Kabil-i tatbîk: UygulanabilirKitabı okudu