Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Artık ey milleti merhume, sabah oldu uyan ! Sana az geldi ezanlar ,diye ötsün mü bu çan? Ne Kürtlük, ne de Türklük kalacak aç gözünü ! Dinle Peygamber-i Zişanın İlahi sözünü. Veriniz başbaşa; Zira sonu hüsranı mübin, Ne hükümet kalıyor ortada, billahi ne din ! "Medeniyet !" size çoktan beridir diş biliyor; Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor. Mehmet Akif Ersoy
Sezai Karakoç'un coğrafyası daha geniştir. İslam milleti, İslam medeniyeti, İslam Birleşmiş Milletler Cemiyeti gibi kavramlar onun gözettiği kavramlar iken İsmet Özel başta medeniyet kavramı olmak üzere, geleneğe, Osmanlı'ya mesafe koyar. Bilindiği gibi onun anahtar kavramı Türk ve Türklük' tür. Oysa reddetmese ve İslam paydasında birleşse de Sezai Karakoç, Türklük kavramına vurgu yapmaz. O vahyin dili ve kavramları ile konuşur, İsmet Özel ise vahyin dilini Türkçeye taşımanın peşindedir.
Sayfa 256
Söz : "Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin " Her şey Türk 'e göre ve Türklük için " ...
Sayfa 202 - Genç Arkadaş Yayınları, 2.Basım, TÜRKİYEKitabı okudu
Ne mutlu Müslümanım diyene Nereli olduğunun bir önemi yok , kime hizmet ediyor kimi seviyor , kime karşı duruyorsun. Müslüman kardeşlerimiz ırkçılık hastalığına karşı pek müteyakkız olmalıdır. Bu ülke islam üzerine fethedilmiş islam adı altında yönetilmiştir Son yüz yılın yalancı rüzgarı esip geçecek ve ardından birer fare gibi gemiyi terkedecek olanlar ,kendilerini ülkenin ağa babaları olarak görüyorlar. Yalnız Türklük üstünlük sebebi olamaz ,aynı şekilde hiçbir ırk üstün değildir. İzzet ve şeref islamdadır, kim islamdan başka bir din ararsa izzetini ve şerefini kaybetmiştir. Halit Aslan
Doğu vilâyetlerinde yapılan propagandalar ve bunların hedefleri, 'Türklük"- "Kürtlük"- "Ermenilik" sorunlarını bilim, fen ve tarih bakış açılarından ayrıntılı bir gözle inceledikten sonra, gelecekteki çalışmalarını şu üç noktada tespit ediyorlar [ Erzurum şubesinin basılı raporu ]: 1- Kesinlikle göç etmemek. 2- Hemen bilimsel, iktisadî ve dinsel örgütleri kurmak. 3- Saldırıya uğrayacak Doğu vilâyetlerinin herhangi bir bucağını savunmada birleşmek.
Türklük bu mu desem bu diyecekler Şampanyayı sorsam su diyecekler Bir gün kökümüze hu diyecekler Kabuk Avrupalı,öz Avrupalı.
Sayfa 42 - Genç Arkadaş Yayınları, 2.Basım, TÜRKİYEKitabı okudu
Bizim neslin gençlik yıllarına Osmanlılık telkin ve etkileri hâkimdi. İmparatorluk halkını meydana getiren Türk'ten başka uluslara, bu arada yanlış bir din anlayışıyle Araplara, sarayın, ordu ve devlet ileri gelenleri arasında bulunan ırktaşlarının etkisiyle Arnavutlara özel bir değer veriliyor, onlardan söz edilirken kavm-i necip deyimi ile
Sayfa 242 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk:
“Orduya ilk katıldığım günlerde, bir Arap binbaşısının 'Kavm-i Necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir Anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında Türklük şuuruna erdim. Onda gördüm ve kuvvetle duydum. Ondan sonra Türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. Benim hayatta yegane fahrim, servetim, Türklükten başka bir şey değildir.”
Harp Akademisinde sınıf arkadaşı olan General Asım Gündüz'ün anılarında yazdıkları, onun bilinç taşıyıcı niteliğini ve geleceğe hazırlanma eğilimini ortaya koyan çok değerli aktarımlardır: "Harp Akademisi'nde, her Cuma akşamı bir sınıfta toplanır, kapıları kapattıktan sonra Mustafa Kemal kürsüye çıkardı. Tıpkı bir konferansçı gibi, Paris'ten gelen Türkçe (Jöntürkler'in çıkardığı gazeteler y.n.) ve Fransızca gazetelerden öğrendiklerini bizlere aktarırdı. O zamana dek 'padişahım çok yaşa' demekten başka bir şey bilmeyen bizler için, Mustafa Kemal'in söyledikleri çok dikkat çekiciydi. Vatan, millet, Türklük gibi düşünceleri ilk kez, Harp Akademisi sıralarında ondan duymuştuk.. Bir Cuma üzüntü içinde şunları söylemişti: 'Viyana, Budapeşte, Belgrad elden çıktı. Artık bir avuç Rumeli toprağına sığındık. Sırp, Yunan ve Bulgar komitacılarını besleyen Ruslar, dedelerimizin kanları pahasına aldıkları Türk yurdunu, bizden koparma gayreti içindedir. Bu bölgedeki orduların komutanları çaresizlik ve yetmezlik içindedir. Başka milletlerin aydınları çalışıp milletlerini uyarırken nerede bizim düşünürlerimiz? Arkadaşlar bize büyük görevler düşüyor. Yarın görev alıp gittiğimiz her yerde, milletimizi yetiştirmek için subaylarımızın öğretmenleri olacağız. Gittiğimiz yerlerde aydın gençlerle arkadaşlıklar kurarak onları bu doğrultuya yönlendireceğiz. Vatanımızı ve İmparatorluğu büyük tehlikelerin beklediğini hatırdan çıkarmamak zorundayız"'.
Sayfa 34 - "Hatıralarım" G. Asım Gündüz, der. İhsan Ilgar, İst.-1973, sf.14-16Kitabı okudu
132 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yağcılık Bitmez Ülkemde
Kitapta iki kısa roman mevcut , aslında ikisinin de konusu dalkavukluk , sadece konudan ötürü ikinci kısa roman Z vitamini isimli . Dalkavuklar gecesi , içinde mesajların olduğu , şarapı kral için kutsal su sanıp , hatta doğru söyleyeni dokuz köyden kovup , daha sonra kaçınılmaz gerçekle yüzleşip , bir devletin bu dalkavukluk denen illetle nasıl batırıldığını görüyoruz . Okurken Türkiye’mizden esintiler bulmak çok zor değil , yönetene yakın olmak için her türlü şaklabanlığı yapıp , işini iyi ve layıkıyla yapanları kötüleyip onlar üzerinden kene gibi geçinenlerin olduğu Hatti devletini gösteriyor . Bu gibi devletler , bu gibi insanlar her zaman maalesef olacak be onların çok iyi yerlere geldiklerini üzülerek söylüyorum göreceğiz . İkinci kısa roman daha manidar , içinde ki kahramanların ismi olduğu gibi yazılmış hiç değiştirilmemiş , bunlar ; İsmet İnönü , Falih Rıfkı Atay , Hasan Ali Yücel ,Ahmet Emin Yalman , Rıza İnönü , Kazım Özalp gibi tarihte isimlerini çok çok iyi olarak gördüğümüz isimler . Bu isimlerin sırf güzel yaşam uğruna, Türklük değerlerini beş para etmez Bir duruma getirdiklerini şahit oluyoruz , Tarih bize bunun tam tersini söylüyor ve bu da bir eleştiri kitabı , doğru nedir bilinmez , yorumlamak biz okurlara kalmış , öyle bir devirde böyle bir kitap yazmak az iş değildir , Hüseyin Nihal Atsızın nasıl bir yazar olduğunu bu kitabıyla bize özet geçiyor , bir başka eserlerinde görüşmek üzere
Dalkavuklar Gecesi - Z Vitamini
Dalkavuklar Gecesi - Z VitaminiHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20197,2bin okunma
Selamün aleyküm arkadaşlar beni bilen bilir şu ana dek sosyal medya araçlarını birçok kez Filistin'de olanları aktarabilmek adına kullandım. Ne kadar etkisi oldu, ne kadar anlatabildim bilmiyorum. Lakin artık bir başkaldırı olması, bir şeylerin sözde kalmadığını görmek bizleri mutlu ediyor. Sakın ha bu savaş yanlısı olmak gibi algılanmasın 70
"Osmanlı İmparatorluğu'nun muhtelif unsurlarını bir arada tutmak maksadıyla geliştirilen siyasi projenin 'kullanışlı' olmaktan çıkıp hiç değilse müslüman unsurların birliğini hedefleyen ikinci bir projenin devreye sokulması ve fakat imparatorluğun tasfiyesi sözkonusu olunca bu sefer 'Türklük' mefhumuna dayanan bir siyasetin tek çıkar yol olarak kabul edilmesi, hiç şüphesiz Meşrutiyet yıllarının fikir cereyanlarını etkileyen, belirleyen, hatta vareden başlıca amil olmuştur. Binaenaleyh bu siyasi süreç nazar-ı itibara alınmadıkça İslamiyet'in millileştirilmesi ve dolayısıyla ibadetlerin Türkleştirilmesi meselesinin vuzuha kavuşturulması, bilhassa Cumhuriyet yönetimi tarafından bu yönde atılan adımları mümkün ve anlamlı kılan zeminin kavranılması hiçbir surette kabil değildir."
İnkârına imkân olmayan bir hakikat vardır:
İslamiyet, Oğuz Türklüğünden ne kadar kuvvet almışsa, Türklük de İslâmiyetten o kadar kuvvet almıştır. Ve netice itibariyle İslâmiyeti Türklük, Türklüğü de İslâmiyet yaşatmıştır.
1.500 öğeden 11,6bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.