Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kıbrıs politikasını çeşitli vesilelerle topluma mal etmeye çalışan Mustafa Kemal; güneyde askeri bir tatbikatı izlerken çevresinde bulunan subaylara şu soruyu sormuştur: "Türkiye nin yeniden işgal edildiğini ve Türk kuvvetlerinin sadece bu bölgede mukavemet etiğini farz edelim. İkmal yollarınız ve imkanlarınız nelerdir?" Orada bulunan subaylar birçok görüş ve düşünceler ileri sürerler. Mustafa Kemal, hepsini sabırla dinler, sonra elini haritaya uzatır ve Kıbrıs'ı işaret ederek Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece bu bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs'a dikkat ediniz. Bu ada bizim için önemlidir." der.
Sayfa 178Kitabı okudu
Mustafa Kemal kendisine sosyalist kalkınma modelini önerenlere șöyle cevap veriyordu: "Devlet ve birey dediğimiz zaman soyut anlamını değil, tek gerçek olan toplumsal insanı yani toplum içinde yaşayan bireyleri anlatmak istiyoruz. işte bu insanın iki türlü çıkarı vardır. Bunların bir bölümü kişisel, öbürleri ortaklașa çıkarlardır. İyice düşünülürse bu iki çıkar birbirine eșittir. Çünkü toplumsal insanın yaşamı için her iki türlü çıkar aynı ölçüde gereklidir... Bir toplumu, bir bölüm insanların düşüncelerine tutsak etmek ve cılız bağımlılar olarak yaşatmak, doğal ve akla uygun bir hükümet yöntemi değildir. Bolşeviklerde biz bunu görüyoruz.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal, iktisadi kalkımayı milli çıkarlar için en önemli koşullardan birisi olarak kabul etmiştir. 17 Subat 1923'te ilk İzmir İktisat Kongresi nde yaptığı açılış konuşmasında "Türk tarihi incelenirse gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Kazanılmış zaferlerin ve uğranılmış başarısızlıkların tümü iktisadi durumla ilgilidir." diyecektir. Mustafa Kemal şöyle özetliyordu: "Her şeyden önce tarıma ve çiftçiye önem verilecektir. Çünkü ülkemiz halkının büyük bölümü tarımla uğrașan köylülerdir ve Köylü, bu yeni dönemde, efendimiz olacaktır. Bunun için köylüyü bir cendere gibi sıkan aşar vergisi kaldırılacaktır.
Sayfa 167Kitabı okudu
Düyun-u Umumiye İdaresi görünürde Osmanlı İmparatorluğu'nun bir kurumu, gerçekte ise hükümet yerine yalnızca alacaklılara karşı sorumluğu bulunan bir yapılanmaydı. Zamanla adeta Osmanlı ekonomisi denetleyen ikinci bir maliye durumuna geldi. Örneğin 1912 yılında Maliye Bakanlığında yaklaşık 5.500 memur çalışırken Düyun-u Umumiye idaresinde tam 9.000 memur bulunmaktaydı. Osmanlı ekonomisi üzerindeki etkisi zamanla o derece güçlendi ki, Osmanlı İmparatorluğu'nun gelirlerinin yaklaşık üçte biri idare tarafından tahsil edilmeye başlandı.
Sayfa 165Kitabı okudu
Tüm bu iç ve dış etkiler sonucunda Osmanlı Devleti 1854 yılında Kırım Savașı sürecinde ilk dış borçlanmasını gerçekleştirmişti. ilk borcu diğer borçlanmalar izlemiş, imparatorluğun çöküş süreci iç ve dış etkenlerle hızlandırılmış ve sonuçta borçların ödenememesi așamasına gelinmişti.
Sayfa 164Kitabı okudu
Çünkü düşünmek ve söylemek kolaydır. Fakat yapmak ve bilhassa başarı ile neticelendirmek cok güçtür... Mustafa Kemal'in fikri temeli Türk milliyetçiliğine dayanan bir ulus projesi her söyleminde aslında net olarak anlaşılabilmektedir. Onun, "Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu,Trakyalı ve Makedonyalı, hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır." "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına, Türk milleti denir." sözlerinden "Ne mutlu Türküm diyene özdeyişinin ırksal bir bağlılığı anlatmadığı anlaşılmaktadır.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Analiz edildiğinde Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçmesi ile başlayan Milli Mücadele hareketi, Amasya Tamimi ile temel ilkeleri ortaya koyduktan sonra Erzurum ve Sivas Kongreleriyle askeri ve siyasi otoriteyi sağlamak yönünde önemli adımlar atmıştır.
Sayfa 114Kitabı okudu
Arap topraklarında bugün bile İngiliz Gizli Servisleri MI5 ve MI6 için bir efsane haline gelmiş biri isim Lawrence; Emirler ve Vahabi, Bedevi aşiret liderlerinin arasında mekik dokuyor
Fırtına kesindi şimdi asıl sorulacak soru, ilk kurşunu kimin atacağı iken farklı bir şey oldu. 28 Haziran 1914 günü Avusturya Veliahtı Arșidük Ferdinand bir ziyaret esnasında 1908 yılında ilhak ettiği Bosna-Hersek'in kenti Saraybosna'da Gaulile Princip adında bir Sırplı tarafından bir suikast sonucu öldürüldü ve karşılıklı notalardan sonra arkasına Almanya'nın desteğini alan Avusturya-Macaristan, 28 Temmuz 1914 te Sırbistan'a savaş ilan etti ve aynı gün Belgrad'ı bombalamaya başladı. Gerisi zaman ayarlı tapa gibi geldi. Rusya'nın 31 Temmuz da seferberlik ilan etmesi üzerine, Almanya 1 Ağustos ta Rusya ya, 3 Ağustos'ta Fransa'ya ve 4 Ağustos'ta topraklarından geçiş izni vermeyen Belçika' ya savaş açtı. Bunun üzerine 4 Ağustos'ta İngiltere," Almanya'ya karşı savaş ilan etti. 6 Ağustos tarihinde Avusturya, Rusya'ya savaş ilan etti.
Arkadaşlarına bir sohbetinde; ". Siz yalnızca toprak kayıpları ile meşgulsünüz ama bunun mühim sebeplerine de bakmak lazımdır. Tarihimizdeki vahim hataları iyi tespit etmek ona göre vaziyet almak lüzumu vardır. İktisadi vasiyetimizi askeri vaziyetimizden ve siyasi vaziyetimizden ayrı bir vaziyetmiş gibi görmek vahim bir hatadır...
319 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.