Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas ancak istiklâl-i tâmma malikiyetle temîn olunabilir. Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun istiklâlden mahrum bir millet, beşeriyet-i mütemeddine muvacehesinde uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye kesb-i liyakat edemez. Ecnebi bir devletin himaye ve sahâbetini kabul etmek insanlık evsâfından mahrumiyeti, acz ü meskeneti itiraftan başka bir şey değildir. Fi’l-hakika bu derekeye düşmemiş olanların isteyerek başlarına bir ecnebi efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Halbuki Türk’ün haysiyet ve izzet-i nefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evlâdır! Binâenaleyh, ya istiklâl ya ölüm! İşte halâs-ı hakikî isteyenlerin parolası bu olacaktı. Bir an için bu kararın tatbikatında adem-i muvaffakiyete dûçâr olunacağını farz edelim! Ne olacaktı? Esaret! Peki efendim. Diğer kararlara mutavaat hâlinde netice bunun aynı değil miydi? Şu fark ile ki istiklâli için ölümü göze alan millet, insanlık haysiyet ve şerefinin icabı olan bütün fedakârlığı yapmakla müteselli olur ve bi’t-tabi esaret zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete nazaran yâr u ağyâr nazarındaki mevkii farklı olur.
Ya istiklal ya ölüm
Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklâlden yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık görülemez. Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek, insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.Halbuki, Türk’ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!… O halde, ya istiklâl ya ölüm! İşte, gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır. Bir an için, bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranacağını farz edelim. Ne olacaktı? Esirlik! Peki efendim. Öteki kararlara boyun eğme durumunda sonuç bunun aynı değil miydi?
Sayfa 10 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okuyor
Reklam
Türkün onuru, kendine güveni ve yetenekleri çok yüksektir. Böyle bir ulus, bölünmüş olarak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Öyleyse ya birlik, bütünlük ve bağımsızlık ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır. Türk anayurduna, Türk bağımsızlığına, Türk'ün birlik ve bütünlüğüne saldıranlara karşı çıkmak ve onları yok etmek parolamızdır!
Sayfa 268Kitabı okudu
“Türk’ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!.. O halde, ya bağımsızlık ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır.”
Türk’ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!.. O halde ya bağımsızlık ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır!
“EFENDİLER, BU DURUM KARŞISINDA TEK BİR KARAR VAR­DIR. O DA, MİLLÎ EGEMENLİĞE DAYANAN. KAYITSIZ. ŞARTSIZ, BAĞIMSIZ YENİ BİR TÜRK DEVLETİ KURMAKTIR. İŞTE DAHA İSTANBUL’DAN ÇIKMADAN ÖNCE DÜŞÜNDÜ­ĞÜMÜZ VE SAMSUN’DA ANADÖLU TOPRAKLARINA AYAK BASAR BASMAZ UYGULAMAYA BAŞLADIĞIMIZ KARAR, BU KARAR OLMUŞTUR. BU KARARIN DAYANDIĞI EN KUVVETLİ DÜŞÜNCE VE MAN­TIK ŞU İDİ ; ESAS, TÜRK MİLLETİNİN ONURLU VE ŞEREFLİ BİR MİLLET OLARAK YAŞAMASIDIR. BU ESAS ANCAK TAM BAĞIMSIZ OL­MAKLA SAĞLANABİLİR. NE KADAR ZENGİN VE REFAH İÇİNDE OLURSA OLSUN, BAĞIMSIZLIKTAN MAHRUM BİR MİLLET, UY­GAR İNSANLIK İÇİNDE UŞAK OLMAK DERECESİNDEN YÜKSEK BİR MÜAMELEYE LAYIK OLAMAZ. YABANCI BİR DEVLETİN HİMAYE VE YARDIMLARINI İSTE­MEK, İNSANLIK NİTELİKLERİNDEN YOKSUNLUĞU, ACZİ VE BE­CERİKSİZLİĞİ İTİRAF ETMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. OYSA TÜRKÜN ONURU, İZZETİNEFİS VE KABİLİYETİ ÇOK YÜKSEK VE BÜYÜKTÜR. BÖYLE BİR MİLLETİN, ESİR YAŞAMAK­TANSA YOK OLMASI DAHA İYİDİR. ÖYLEYSE: YA İSTİKLÂL, YA ÖLÜM. İŞTE GERÇEK KURTULUŞU İSTEYENLERİN PAROLASI BU OLACAKTI.
Sayfa 14 - PDFKitabı okudu
Reklam
Türk’ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!.. O halde, ya bağımsızlık ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır.
Sayfa 9
Türk’ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!.. O halde ya bağımsızlık ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır
Oysa,Türk’ün onuru,gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür.Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!.. O halde,ya bağımsızlık ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır.
Sayfa 9 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Ya bağımsızlık ya ölüm
Ya Bağımsızlık Ya Ölüm Bu kararın dayandığı en güçlü düşünce ve mantık şuydu: “Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, medenî insanlık dünyası karşısında uşak
Sayfa 13 - Yakomoz yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türkün onuru, kendine güveni ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus, tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyidir. Öyleyse, ya bağımsızlık, ya ölüm! İşte gerçek kurtuluşu isteyenlerin parolası bu olacaktır.
Ya istiklal ya ölüm
Halbuki Türkün haysiyeti ve izzet-i nefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evlâdır!.. O hâlde, ya istiklâl ya ölüm! İşte, hakiki kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktı.
Sayfa 26
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.