160 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Ege topraklarını mesken tutmuş bir gürgenin hikâyesi bu. Doğa yeşili maviyi birbirine kenetlenmiş; köknarı, ladini, ardıcı, kestanesi, çamı, kuşu, börtüsü böceğiyle bu kenetlenmeye el verdirmiş, etrafa saçılan saf ve mis kokularla taşı toprağı dansa kaldırmış, üstüne bu resitale bakana sevdiğine baktığını anımsatmış, dinleyenin kulağını bayram
Ben Bir Gürgen Dalıyım
Ben Bir Gürgen DalıyımHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20196.7k okunma
Attila Ilhan - Başka Adam
Yerinden kaldırmasalar Tedirgin etmeseler Armonikle ezbere polkalar çalan Alsace'li kör kadını Türkülerin başladığı bittiği yerdeki kız Raspail bulvarı'ndan Yine gelip yine geçen her akşam Yalnız
Reklam
Dicle türküsünün sesi nehrin sele dönüştüğü bahar aylarında daha da gürdür. Dasece bahar aylarında değil, öfkeli duygular, hınç ve şiddet ön plana çıkınca, türkünün sesi o zaman da gürleşir. Ses, gücünü doğanın uyanışından ve duyguların başkaldırısından alır..
Sayfa 132Kitabı okudu
“Davud Peygamberin sesi çok güzelmiş. Çalgıya sesini ilk uyduran insan Davudmuş. Davud demir döverken dalıp gidermiş. Dalıp gidince de o güzel sesiyle başlarmış türküye. Türkü söylerken de, kendiliğinden, demir dövdüğü çekiçin sesi kendi sesine uyar, çekicin sesi türkünün makamında çıkarmış. Bu çok güzel bir uyum olurmuş. Çölde ne kadar insan varsa Davudun demir dövdüğü yere birikirler onu dinlerlermiş. İnsanoğlunun ilk çalgısı çekiçle örsmüş. İşte ol sebeptendir ki demircilerin piri Davud Peygamberdir. Karısı ellerinin büyüsünü bozunca Davudun, Davud ne yapmış, o da şu kıskacı bulmuş. Ellerinin büyüsü bozulduğunda Davudun dükkanında bir köpek, ön ayaklarını birbirinin üstüne atmış uyuyormuş. Davud bakmış köpeğin ayaklarına, tam kıskaç gibi, hemen iki uzun demir parçası dövüp ortalarından birleştirmiş, demiri onunla tutup ocağa sürmüş. Davudun güzel karısı gelmiş demirci dükkanına ki ne görsün, Davud artık demiri elleriyle tutmuyor. Davud uyuklayan köpeği göstermiş: ‘Bak,’ demiş, ‘ayaklarını görüyor musun, çaprazlama, biri birinin üstüne atılmış, işte bana bu hüneri bu köpek gösterdi.”
Sayfa 155 - Yapı Kredi Yayınları, 9.baskı, 2018.Kitabı okudu
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
Sayfa 334 - Ötüken
Göresin ki destan edesin Söyleyesin dillerden dillere Bir türkünün dizelerinde Bir kavalın ezgilerinde
Sayfa 12 - EbupKitabı okudu
Reklam
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.