Yorulmam deme gönül mutlaka yorulursun
Ortada seyrederken kenara savrulursun
Zamanın tenceresi, penceresi çok farklı
Temmuz’da buz tutarsın, Ocak’ta kavrulursun..
Abdürrahim KARAKOÇ
Güneş batıyor özgürce
Sen bekliyorsun akşamı
Belki de sabahı
Ulaştıkça geçiyor zaman
Batıyor, doğuyor güneş
Seyrediyorsun sen
Büyüyor ağaçlar
Küçülüyor gölgeler
Bekliyorsun sen
Uçuyor kuşlar
Gelmiyor geçmiş
Giden gelmiyor
Biliyorsun ama yine de bekliyorsun sen
Çünkü sen özgür değilsin
Bağlamışsın kendini geçmişe
Güneşe uymuyorsun
O her doğduğu gün dünü unutarak doğuyor
O her battığında yeni gün için batarken
Sen geçmişten batamadın
Sen özgür değilsin
Yeni güne doğamadın
Lütfen doğ!
Günün birinde..
Şımarıkça bir hayal kuracaksın
Belkilerle atacaksın temelini
Düşünmeyeceksin belki olmazı
Belki belkilerle yaşayacaksın
Sonra..
Belki ukdeler kalacak içinde
Belki içinde kalacak hikayeler
Belkilerde boğulacaksın
Nefes nefes kaybedeceksin ümitlerini
Gidecek hayallerin
Geçecek her şey bir bir..
Gözlerinin önünden
Hayallerin uçup kaybolacak ufukta
Zaten hiç yere basmamıştı ayakları.
Gideceksin o diyardan
Hayaller diyarından
Belkiler dağlarından
Depremler olacak senden sonra orada
Yıkılacak her yer
Hayaller, belkiler
Yıkılacak hepsi
Bir daha olmayacaklar.
Yalnızlığın baharında, kışı beklerken
Soğuk hissettirmeye başladığında esintileriyle,
Ürperir içim, kaybedişlerim hatrıma gelir.
Yine yapraklar sararmaya başlamıştır
Unutulmuşlar gibi tek tek dökülür her biri
Döşenir her yer eskimiş ama taze halı misali..
Kaçırırken yalnızlıktan aklımı,
Usulca basar geçerim üstlerinden...
S
Kimi sevdik bu kadar
Neden durmadan akıyor bu yaşlar
Çok mu değerliydi
Evet belki herkesten gizliydi
Kimseler acısını da bilmezdi
Sevenin günahı neydi
Yoksa yasak mıydı
Suçlu muydu
Kalbinin kapısını açanlar
Ağlarken gözüm yaşlı bir yerlerde
Yağmur karışırken tozlu ellerime
Bakarken yerdeki çamur göletlere
Gözüm kaydı cami minarelerine
Teker teker parladı ışıkları
Sonra o güzel nağme başladı
Parladı göletteki kızın gözleri
İlk defa oluştu sanki gülümsemesi
Sonra seslendim göletteki kıza
Bak ne çok şanslısın aslında
Tam ihtiyaç duyduğun anda
Seni her daim duyan
Yetişti imdadına
Tusulu
Bir güz günü görmüştüm seni,
Daha yeni açmışsın şemsiyeni,
Kapatmışsın gözlerini,
Dinlerken yağmurun nağmesini.
Bir kış günü duydum sesini,
Sesin kar tanelerinden kaçmış,
Gelip bulmuştu beni,