Her gündüze uyandığımda Yeni bir hayat derdim içimden Gece ölümün soğukluğu Ve bende acının korkusu Sözler verdim... Tutamadım. Bir zaman sonra ben oldum Gündüze bakıp ağlayan Gecenin karanlığında Dünyayı sarmalayan.
Kâmran bir gün bana: -Biliyor musun Feride, beni bedbaht ediyorsun dedi. Kendimi tutamadım: -Şimdiden mi? dedim.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Kendimi tutamadım işte. Çılgınlık. Halbuki bana ne kazandıracaktı? Giysileri tutuşunca, dibinde su var diye uçuruma baş aşağı atlayan birinden farkım yoktu.
Sayfa 103Kitabı okudu
Yoksulluk, miskinlik dolu bu aşağılık dünyada ilk kez bir güneş ışını, hayatımı aydınlattı sanmıştım. Ama ne yazık, bu güneş ışını pek de süreksiz bir parıltı oldu, bir meteordu sanki, bana bir kadın, daha çok bir melek kılığında göründü. Işıltısında kısa bir an, bir saniyelik bir zaman için hayatın bütün bedbahtlığını gördüm, azamet ve güzelliğini kavradım. Sonra da bu parıltı, pek de çabuk, karanlığın uçurumuna gömüldü. Hayır, bu süreksiz ışını kendime alıkoyamadım, tutamadım..
Birdenbire bir çocuk gibi, hıçkıra hıçkıra ağladım, kendimi tutamadım; sanki nöbet geçiriyor gibiydim. Ellerimi tuttu, onları öptü, beni göğsüne yasladı, konuştu, sakinleştirdi beni; derinden etkilenmişti; benimle ne konuştuğunu hatırlamıyorum, ama ben de ağladım, güldüm ve yine ağladım, kızardım, mutluluktan tek kelime bile söyleyemedim. Fakat, heyecanıma rağmen, Pokrovski’de yine de belli bir çekingenlik ve ürkeklik kaldığını fark ettim. Herhalde, benim heyecanıma, benim coşkuma, böyle birdenbire gelen ateşli, alevli arkadaşlığıma hayret ediyordu. Belki de sadece merak ediyordu önce; daha sonra kararsızlığı kayboldu ve benimle aynı sade, açık duyguyla kabul etti ona olan bağlılığımı, tatlı sözlerimi, ilgimi ve bütün bunlara aynı ilgiyle, aynı dostlukla ve ilgiyle, içten bir arkadaş, bir kardeş gibi yanıt verdi. Kalbim öyle ısınmış, öyle şenlenmişti ki!..
gittin... ben arkandan sadece baktım. oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki... ''gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini. gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak. gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi. o karanlıkta yolumu kaybedeceğim...'' diyecektim
Reklam
... Yoksulluk, miskinlik dolu bu aşağılık dünyada ilk kez bir güneş ışını, hayatımı aydınlattı sanmıştım. Ama ne yazık ki, bu güneş ışını pek de süreksiz bir parıltı oldu, bir meteordu sanki, bana bir kadın, daha çok bir melek kılığında göründü. Işıltısında kısa bir an, bir saniyelik bir zaman için hayatın bütün bedbahtlığını gördüm, azamet ve
Son kurban bayramında kızım; yoksul birkaç ailenin çaresizliğini anlatırken gözyaşlarımı tutamadım. Ağzımda lokmalar,yüreğimde acılar büyüdü. " Yarın bayram ziyaretlerini bu ailelere yapıyoruz" dedim.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.