Ben varya artık çıldırıyorum maçın konuşulduğu kadar konuşulmadı.biz ne ara bu kadar şuursuz olduk!Ne ara kalbimiz bu kadar karardı.yok arkadaşlar vallahi şuan uzandığım yatağımda diken üstündeyim haram bana burada yatmak yanıyor yahu ümmet yanıyor. Hesabı sorulmayacak mı sanıyorsunuz yediğimizden içtiğimizden sıcacık evlerimizden her şeyden sorumluyuz.
Vallahi ben odaya sığamıyorum. Tutamadım tutamadım gözyaşlarımı ya ben bu insanlarla aynı çağı paylaştığım için nefret ediyorum ya onlardan.
Martin Eden, hayatımda okuduğum bende en iz bırakan karakterdir. Gerçekten kelimelerle anlatamıyorum; hayata olan bağlılığını, bitmeyen umudunu, nahif ruhunun gerçek dünyayla nasıl yüzleştiğini... Ve beni en çok yaralayan günün sonunda hayallerine ulaştığında kendisinin her şeyini feda ettiği hayallerinin ona düşlediği mutluluğu vermemesi oldu. Ne aşkın ne hayatın ne de hayallerin ve ideallerin, bir insanın yaşamını bu kadar derinden etkileyip yıkabileceğini görmek benim kalbimi çarptıran, beni bi hayli ürküten bir deneyimdi. Suların betimlendiği sırada göz yaşlarımı tutamadım. Ne kadar Martin'e zaman zaman kızsam da onun için hep en iyisini dilemiştim. Oysa o kısmı okuyunca insan, onun yaşamı için daha farklısının olamayacağını zor da olsa anlıyor...
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,9bin okunma
“‘-Ya düşersem? Ya ayağım kayar da yere yapışıp omurilik soğanımı dağıtıp felçli kalırsam?’
‘-Tutarım’
‘-Ya tutamazsan’
‘-Ne zaman tutamadım, Pamuk?’
‘-Ne zaman düşmene izin verdim?’”
...
keşke tanımasaydım seni dedi...
sustum sadece, konuşamadım
yutkunacaktım o sözleri yine de
ama olmadı, yapamadım
yüreğim sızladı, gözlerim doldu
tutamadım daha fazla kendimi
konuşsaydım, belki de farklı olurdu her şey
ama yapamadım, susturdum kendimi
daha fazla tutamazdım onu
anlamıştım her şeyin bittiğini
onun gitmek için nasılda