"Aşk, tüm insanları niteleyen o uçma yetisinin, sevgili de tanınmasıdır. İnsanlık durumunun gizemi, insanın özgürlüğünde yatar: Hem düşüştür, hem de uçuş. Aşkın bizi ayartan müthiş çekiciliği de buradadır. Var olan birine fiziksel açıdan duyulan hayranlıkla başlar, ardından heyecan gelir, sonunda da bizi ya mutluluğa ya da yıkıma götüren bir tutku birikimiyle doruğa varır. Hepimize, mutlu olanlara da, bahtı karalara da soyluluk katan bir sınavdır aşk!"
"Aşk, tüm insanları niteleyen o uçma yetisi­nin, sevgilide tanınmasıdır. İnsanlık durumunun gizemi, insanın özgürlüğünde yatar: Hem düşüştür, hem de uçuş. Aşkın bizi ayartan müthiş çekiciliği de buradadır. Bize bir kurtuluş öner­mez; yasak bir kaçamak da değildir. Var olan birine fiziksel açı­dan duyulan hayranlıkla başlar, ardından heyecan gelir, sonunda da bizi ya mutluluğa ya da yıkıma götüren bir tutku birikimiyle doruğa varır. Hepimize, mutlu olanlara da, bahtı karalara da soyluluk katan bir sınavdır aşk."
Reklam
Hacamat Şifadır...
Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyorlar ki: “Tedavi olduğunuz şeylerin en hayırlısı kan aldırma ve kust-u bahrî (ûd-i hindî)dir.” Başka bir hadis-i şeriflerinde ise “Şu ûd-i hindî’yi kullanmaya devam ediniz. Çünkü bu hind bitkisinde yedi türlü şifâ vardır. Zatû’l cenb hastalığı da (akciğer zarında balgamlı, iltihaplı bir hastalık olan plörezi’dir.) bunlardandır.” Ûd-i hindî’nin birkaç çeşidi bulunmaktadır, beyaz olanına kust-u bahrî diğerlerine ûd-i hindî adı verilmiştir. Ûd-i hindî’nin kullanılabilir hale gelebilmesi, ibretli bir yolla gerçekleşmektedir. “Ûd-i hindî ağacından kesilen dalları toprağa gömülerek, bir yıl bekletilir. İçindeki faydalı olmayan maddeler, toprak aracılığıyla, gaybî bir el tarafından temizlenerek, içinde yalnız sağlığa yararlı maddeler bırakılır. Toprak bu faydalı maddelerin özelliklerine hiçbir zarar vermez. İnsan sağlığına etkisi, geniş bir alana yayılır. Vücuttaki tıkanan kanalları açar, romatizmal ağrıların şiddetini azaltır. Vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasını sağlar. İç organları güçlendirir ve kalbe ferahlık verir. Beyin ve diğer iç salgı fonksiyonlarını güçlendirir. Üşütme sonucu meydana gelen idrar yolları hastalıklarına fayda sağlar. Balgam söktürücü etkisi bulunmaktadır. Soğuk algınlığı ve gripte faydalıdır. Fazla kullanılırsa kabızlığa sebep olur. Yakılarak tütsü olarak kullanılırsa, havadaki canlı mikroorganizmalara dezenfektan etkisi yapar.
Kahraman Yayınları
Commodus babasıyla çarpıcı bir tezat teşkil ediyordu. Düzenlemenin ardından aceleyle Roma'ya dönerek eski bakanları görevden aldı, gözde­lerini terfi ettirdi, ayaktakımını bahşiş yağmuruna tuttu ve kendi kişi­sel cazibesini oyunlarla artırdı. Commodus kendisini Yunan kahramanı Heracles [Herkül] gibi tasvir ettirdi. İmparator bizzat Roma arenasına çıktı. Maiyetine gladyatörler de katılmıştı. Roma, sarayda bu tür bir gemi azıya almış hizip ve yozlaşma görmeyeli bir yüzyıl olmuştu ve şimdi, ordunun daha fazla hakim olduğu bir imparatorlukta, eğlence düşkü­nü imparatorlara çok daha az hoşgörü gösterilebilirdi. Commodus'un hükümdarlığı komplo ve tasfiyelerle kesintiye uğradı; bu komplolardan imparatorun kız kardeşinin de dahil olduğu ilki MS 182 gibi erken bir tarihte gerçekleşmişti. Sarayın içindeki gerilim, lütufları değişken ve tahmin edilemez olan zihnen dengesiz bir efendinin hizmetindeki sa­ray maiyetinin korkularını yansıtıyordu. Commodus'un, giderek azalan popülerliğine yönelik içgüdüsel bir yanıt olarak, önde gelen bir baka­nı görevden alıp idam ettirmesi bu korkuyu daha da beslemişti. Tahta çıktıktan beş yıl sonra Commodus büyük bir askeri isyanla karşılaştı.Britannia ve Danuvius lejyonlarının komutanları, Praetor Praefectusu Tigidius Perennis'in hükümetini devirmek için Roma'ya birlikler gön­derdiler. Commodus, bekleneceği üzere, Perennis'i kendi kaderine terk ederek, Senato tarafından kanun kaçağı ilan edilmesine ve sonra bir askeri birlik tarafından linç edilmesine göz yumdu.
Sayfa 261 - Yordam KitapKitabı okudu
Nikolai önemli biri olamayacağını biliyordu, o yüzden zekasını sevimli olmak için kullanmaya odaklandı. Annesi kendisini beğenmiş bir kadındı, onu iltifat yağmuruna tuttu. Onun zevkine hitap eden renkte güzel giysiler giydi. Onu her ziyaret ettiğinde küçük de olsa bir hediye götürmeyi ihmal etmedi... Nikolai babasıyla birlikteyken de ona hep avlanmaktan ve atlarla ilgili konulardan bahis açtı... Onu zeki sözcüklerle ve keskin gözlemlerle methediyordu. Babasının kendisini akıllı ve bir dünya adamı gibi hissetmesini sağlamakta oldukça ustalaşmıştı. Ebeveynleriyle de kalmadı ve kendisini babasının kabine üyelerine de tanıttı ve onlara devlet yönetimi ve finans konularında egolarını okşayıcı sorular sordu. Askeri komutanlara yazılar yazıp zaferlerini kutladı ve uyguladıkları stratejilerle ilgili bilgiler aldı. Silah üreticileri ve gemi yapımcılarıyla yazıştı ve -pek başarılı olduğu bir alan olmamasına rağmen- onlara kendi dillerinde hitap edebilmek için kendisini dil öğrenmeye verdi... Bunu her kişinin içindeki gizemi öğrenmek için yapıyordu. Etkili olduğunu ve idrakinin geliştiğini görmek onu iyi hissettiriyordu. Ama bunu her şeyden önce ülkesini kurtarmak zorunda olduğu için yapıyordu. Nikolai, Ravka'yı kendi ailesinden kurtarmak zorundaydı.
Sayfa 256
Babama
Mehmet Can da kimdir, derlerse bana Onbir ozan idi, gitti soylerim, Sultan Süleymana kalmayan dünya Onu da sonunda yuttu, söylerim. Pür-ü paktı, hile kurmak bilmedi Elini harama vurmak bilmedi Bir ömür çalıştı, durmak bilmedi
Reklam
149 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.