İnsan, maddi, düşünsel ve toplumsal yaşam araçlarından yoksun kalırsa, zorluklar içinde yaşamdan umutsuzluğa düşer; gözlerini geleceğe çevirmeksizin yaşar. İnceleme ve araştırma için zaman bulamaz. Kendisinde düşünme yaşamı durur. Yaşam onun için bir tutsaklık olur. İradesinden bile vazgeçmek zorunda kalabilir. Anlaşılıyor ki, insanın maddi servet edinmesi gerekir. İnsanın servet edinebilmesi için çalışması zorunludur. Fakat insan, yalnız özgürlük aracı olarak servete sahip olmalıdır. Yoksa servete tutsak olmak için değil...
Sen fena halde aşka benziyorsun, bana yazdırdıkların kadar güzelsin ve dünyadaki en güzel coğrafya senin yanın. Şimdi bana haritadan bir yer seç deseler, ben yine senin yanını seçerim. Belki de bu bir seçim değil tutsaklık. Sende kaybettiğim ruhumun beni çağırması gibi bir şey.