(Değme Felek türküsü hikayesi)
Aşık Özlemi mahlası ile türkülerini söyleyen Muammer Badem’in bir bestesidir Değme Felek türküsü.. Hikayesi yürek yakan cinsten.. Özlemi,lisede bir kıza aşık olur ve ikisi Gümüşhâne’de yaşadıkları köylerinde bir ağacın altında hiç ayrılmayacaklarına dair söz verirler.Sevdiği kız Özlemi’nin baş harfini işlediği oyalı mendili emanet
uyumsuzluğun şiiri
sana göre değilim; sırtımda kambur viraneleri ömrün ellerimde birikmiş kan damlaları; ayaklarım tutuklu yüzüm taze değil; kirpiklerim yıpranmış gözlerim diri, bakışlarım afacan değil meydanlarda yürüyoruz deniz kenarında; her şey kararıyor bakıyoruz gönlümüzce ufka; bulutlar yanıyor hiçbir şey gereğince olmuyor, ne sessizlik, ne çığlık ayağa kalktığım yerde oturuyorsun; göğe dönüyorum gülümsediğin yerde ağlıyorum; yere bakıyorsun . . . ne ben varım senin için dünyada, ne de sen yaşadın benim için
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Reklam
Attila İlhan
Milliyet, Güneş, ve Cumhuriyet gibi gazetelerde uzun yıllar köşe yazarlığı yapan Attila İlhan, 15 Haziran 1925 tarihinde Menemen'de doğdu. 11 Ekim 2005 tarihinde İstanbul‘daki evinde 80 yaşında hayatını kaybetti. İzmir Atatürk Lisesi’nde okuduğu sırada okulda tanışıp aşık olduğu bir kıza Nazım Hikmet’in şiirini mektup olarak yazmıştır. O dönemlerde Nazım Hikmet’in şiirlerini paylaşmak kesinlikle yasak olduğundan bu mektup öğretmenleri tarafında yakalandığında çok büyük bir yasal suç işlemiş olarak sayılmış ve okuldan atılmıştır. Daha sonra bu olay hukuksal boyuta taşınmıştır. Attila İlhan 1941 yılında 3 hafta tutuklu kaldıktan sonra 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Tutuklu kaldığı dönemde kendisi adına bir daha Türkiye’nin hiçbir yerinde eğitim göremez kararı çıkınca, babası duruma el atmış ve büyük uğraşlar sonucunda bu kararı 1944 yılında ortadan kaldırmıştır. ”Cebbaroğlu Mehemmed” isimli şiiri birçok şairi geride bırakarak kendisine ikincilik ödülünü kazandırmıştır. Bu başarı İlhan için bir dönüm noktası olmuştur. 1948 yılında ilk şiir kitabı olan ”Duvar”ı yayımladı. Aynı yıl Paris'e gitmeye karar verdi. Bu kararı ”Nazım Hikmet’i Kurtarma Hareketi”ne katılmak için almıştır. Gelişim Yayınları, Milliyet, Güneş, Meydan Gazetesi ve Cumhuriyet gibi gazetelerde uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı. Bunun yanında birçok senaryo kaleme aldı. Yazdığı senaryolardan diziye uyarlanan ”Kartallar Yüksek Uçar”, ”Yarın Artık Bugündür” ve ”Sekiz Sütuna Manşet” çok fazla izlenen diziler arasında yer aldı.
Ahmed Arif Kimdir? Ahmet arif şiirleri ve hayata karşı duruşu ile örnek alınacak insan, kaç kuşağın kavgalarına, sevdalarına tercüman olmuş bir büyük şair. Ahmet Arif, 2 Haziran 1991’de aramızdan ayrıldı. Şiirlerinde hep ezilenlerden yanında oldu ve ezilenlerin kardeşliğini vurguladı. Şiirlerinin toplandığı tek kitabı “Hasretinden Prangalar
MİNİM SERÇE
Ben büyümüşüm "Minik Serçe" Sen nasıl böyle kalabildin?... "Küçüğüm" şarkısıyla kendimi avutamayacak kadar büyümüşüm. "Ağlamak güzeldir" dedin de Söyle Minik Serçe yaş mı kaldı sanki gözümde?... Bazen dalınca gözlerim uzağa Aktı yaşlarım tutamadım Sezen abla ne yaparsam yapayım Güçlü kalamadım Açıkçası "Ben O
uyumsuzluğun şiiri
Sana göre değilim; sırtımda kambur viraneleri ömrün Ellerimde birikmiş kan damlaları; ayaklarım tutuklu Yüzüm taze değil; kirpiklerim yıpranmış Gözlerim diri, bakışlarım afacan değil meydanlarda  Yürüyoruz deniz kenarında; her şey kararıyor Bakıyoruz gönlümüzce ufka; bulutlar yanıyor Hiçbir şey gereğince olmuyor, ne sessizlik, ne çığlık Ayağa
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.