Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"ne acıklı değil mi bütün hayatınca arkadaşlığın önemini haykıran selim ışık'ın başına bunlar geliyor."
Sayfa 529 - iletişim yayınları. nisan, 2024.Kitabı okudu
Nihayet "Tutunamayanlar"a tutunuldu, okundu bitirildi. Oğuz Atay bir iç burukluğu bırakıyor; önemli olan münzehir Selim Işık elbette. Turgut Özben'dense. Selim Işık ismi de sembolik seçilmiş olsa gerek.
Reklam
Tehlikeli Oyunlar'da da bir yolculuk vardır. Tutunamayanlar'da Turgut Özben, Selim Işık'ı ararken Tehlikeli Oyunlar'da Hikmet, ben'ini bulma yolculuğuna çıkar.
Sayfa 21 - KetebeKitabı okudu
Yalnız bir korku kaldı kuşkuyla karışık; Sonunda kötü bir şey olur korkusuyla yaşadı Selim Işık
Selim Işık yalnızlığını Kelimelerle besledi. Kelimelerin anlamını bilmeden önce tanıdığı yalnızlığı Kelimelerin içine yetiştirdi.
Sayfa 152
Selim Işık tek ve Türk. Ve duygulu, amansız. Sabırsız ve olumsuz, yaşantısında cansız Sanılırdı; gerçekti, hayır gerçek değildi. Tutunamayanların tarihine eğildi. Kelime ve yalnızlık hayatın tadı tuzu Kucaklamak isterdi ölümü ve sonsuzu.
Sayfa 114
Reklam
Neden haber vermediniz çıkarken?… Dikkat et Selim… canın acıyacak dur… söz veriyorum… her şeyi yeniden konuşacağız. Selimciğim Işık… hepsi hak verecek sana… durmadan başlarını sallayarak, haklısınız, haklısınız, diyecekler… sen gitmek istesen de bırakmıyacaklar seni… ne olur biraz daha kalın, daha yeni başlamıştık konuşmaya… söyleyecek o kadar söz vardı ki… canım Selim… hayır Süleyman Kargı! İnanmıyorum Selim’in öldüğüne. Reddediyorum! İnkâr ediyorum.
Sayfa 112
"Dikkat et Selim... canın acıyacak dur... söz veriyorum... her şeyi yeniden konuşacağız. Selimciğim Işık... hepsi hak verecek sana... durmadan başlarını sallayarak, haklısınız, haklısınız, diyecekler... sen gitmek istesen de bırakmayacaklar seni... ne olur biraz daha kalın, daha yeni başlamıştık konuşmaya... söyleyecek o kadar söz vardı ki... canım Selim... hayır Süleyman Kargı! İnanmıyorum Selim'in öldüğüne. Reddediyorum! Inkâr ediyorum."
Hayır, çalışacağım önce: araştıracağım. Bütün gücümü bu araştırmaya vereceğim. Bitkinlikten, hürriyeti düşünemeyecek duruma gelinceye kadar çalışacağım. Yeter bu miskinlik! Demek aylardır ölüyormuşum ben. Peki bu nasıl iş Olric? Selim de başka türlü yaşadı: yani, yaşayamadı, öldü. Belki de bu görev size verildi, efendimiz. Selim, sadece ışık mı tuttu Olric? Belki de, efendimiz. Hiç olmazsa düşünmeyi öğretseydi bana ölmeden önce. Bu kadar gizlenmeseydi. Gizlendiğini sanmıyorum, efendimiz. Biliyorum, çok şey öğrendim Olric: fakat ölümü? Onu gizliyor. Siz yaşayacaksınız, efendimiz. Ölümü bilerek yaşamak istiyorum Olric. Yaşamanın anlamını bilmek için, ölümün anlamının karanlıkta kalmasını istemiyorum. Bütün ayrıntıları henüz bilmiyorum.
Sayfa 170 - İletişim Sinan Yayınları İkinci Bölüm
Oysa, mesela Selim Işık Anlatmadan anlaşılmaya âşık.
Reklam
Birtakım hayatlar.
"Süleyman kargı'nın evinden çıkarken Turgut'un başı ağrıyordu.Hava kararmıştı,Ilık bir akşamdı.Kaldırırım ortasında durdu; insanalar selim ışık'ın başına gelenlerden habersiz, aceleyle birtakım yerlere gidiyorlardı.Birtakim insnalar birtakım yerlere."
Yalnız bir korku kaldı kuşkuyla karışık; Sonunda kötü bir şey olur korkusuyla yaşadı Selim Işık..
Selim Işık yalnızlığını Kelimelerle besledi. Kelimelerin anlamını bilmeden önce tanıdığı yalnızlığı Kelimelerin içinde yetiştirdi.
Sayfa 216 - İletişim Sinan Yayınları, Birinci Bölüm
Eller boşta kalıyor, tutunamıyorlar toprağa  Anlatamıyorlar anlatılamayanı. Anlatmak gerek: Düşman sarmış her yanı  Oysa, mesela Selim Işık Anlatmadan anlaşılmaya âşık.
Sayfa 186 - İletişim Sinan Yayınları, Birinci Bölüm
Bir espri uğruna harcatmayın, alışsın Selim Işık insana. Söylesin şarkısını Kesintisiz, acemi. Oblomov hırkasını  Çıkarsın bedeninden. Ey ölü ruh! kıyam et! 
Sayfa 155 - İletişim Sinan Yayınları, Birinci Bölüm
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.