Bir hiçim ben,
Bir hiç kalacağım hep.
İsteyemem bir şey olmayı.
Ama saklıdır bende dünyanın bütün düşleri, sorarsanız eğer şahsıma
Odamın pencereleri,
Kim olduğu bilinmeyen milyonlarca insandan biri olan
işte benim odamın pencereleri
(Ne bilinebilirdi ki başka kim olduğum bilinseydi?)
Bir yolun gizemine bakar,
İnsanların sürekli gelip geçtiği ve
düşüncelerin asla giremediği.
Gerçek, imkânsızca gerçek bir yol,
bariz, tanınmayacak denli bariz,
Taşların ve varlıkların altında kalmış şeylerin gizemiyle,
Duvarlara küf, insanlara ak saçlar serpiştiren ölümle,
Her şeyin yüklendiği arabayı hiçbir şeyin yolunda süren yazgıyla birlikte.
20 yaşındayken doğunun prensliklerine özlem duyuyordum; bugün ne ayrıntı ne de soru sormadan banliyöde bir yerde uyuşuk bir tütüncü dükkanı sahibi olarak huzurlu bir şekilde hayatımı bitirmekle yetinirim.
Adalet nedir bilmez Tanrılar adaletli görünmek istiyorlarsa, gerçekleşmesi imkansız da olsa düşlerimize dokunmasınlar, sıradan da olsa, bize iyi düşler versinler. Şimdi, yaşım henüz gençken, Güney Adaları'nı hayal edebilirim; ya da ulaşılmaz Hindistanları; yarın, aynı Tanrılar öylesine bir tütüncü dükkanı almayı ya da civardaki kutu gibi bir evde emekliliğin tadını çıkarmayı hayal ettirebilir bana. Tek tek bütün hayallerimiz hep aynı hayaldir, çünkü hepsi sadece hayaldir. Tanrılar hayallerimi değiştirsin; ama hayal kurma yeteneğime el sürmesin.