_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor.
_Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
_Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşim cinsinden düşünmelisiniz.
_3, 6 ve 9 sayılarının azametini bilseydiniz evrenin anahtarını elde edebilirdiniz.
_Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi, bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi.
_Evren enerjiyle doludur. Nesiller sonra makinelerimiz, evrendeki herhangi bir noktadan
Kan Yüzüğü
Adam , otelin salonuna girdi. Salonda ikişer üçer kişi oturuyorlardı. Tek başına oturan kız, kendisine mektup yazıp bugün burada buluşmak üzere söz veren kız olmalıydı. Kız, arkası kapıya dönük oturmuştu. Adam kızı görüyordu. Adamın ilk gözüne çarpan, kızın saçlarıyla ayakkabıları oldu. Kauçuk tabanlı, bej derili spor ayakkabı ve koyu sarı saçlar…
-Eğer devrim olursa vergi memurlarının tutumu değişir mi?
-Hiç sanmam.
-O halde ben de devrime inanmıyorum. Sadece aşka inanıyorum!
Sayfa 220Kitabı okudu
Vazgeçmek dünyayı terk etmek değildir sadece tutum değiştirmektir. Dünyayı değiştirme tutumu ciddi bir şeydir. Bu yüzden herkesi sannyas'a başlatabiliyorum. Benim için bu inisiyasyon da bir oyun. Hiçbir vasıf istemem, vasıflı olup olmadığını sormam çünkü vasıflar ciddi bir iş yapılırken sorulur. Bu yüzden herkes sadece var olduğundan dolayı, oyunda olmak için yeterince vasıflıdır. Oynayabilir ve vasıfsızsa bile fark etmez çünkü bütün her şey bir oyundur. Bu yüzden vasıf aramam.
408.jpg){kind=small}
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
bir şey daha var bütün yaptıklarından başka
niceleri geldi , neler istediler,
sonunda dunyayi bırakip gittiler.
sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
o gidenler de hep senin gibiydiler..
geçmis günü beyhude yere yâd etme,
bir
BALTACI'YI HAZIRLAYAN VASAT
Büyük Petro, gördüğümüz gibi çalışır ve nefsâniyetini ferdi haz ve menfaatlerinin üstünde tutucu bir vecd ile cemiyet planında didinirken, onu bir ân için esaret kıskacına almış olmanın misilsiz talihine sahip Baltacı Mehmed Paşa, muhitine uygun olarak, ferdiyeti içinde mahpus ve basit nefsaniyeti altında her
"Biliyor musun acaba, eğer devrim olursa vergi memurlarının tutumu değişir mi?"
"Hiç sanmam."
"O halde ben de devrime inanmıyorum. Sadece aşka inanıyorum!"
"Peace!" dedim ona.
"Peace!"
Sayfa 207Kitabı okudu
Doğa mucizelerle doludur fakat ben her şeyden çok çiçek tohumlarına hayranlık duymuşumdur. Olgun çiçeklerin içini açar,küçük,mükemmel tohum topluluğuna hep ve yeniden hayran kalırdım.Kuru bir karahindiba çiçeğine hiç dikkatle baktınız mı?Tohumlardan her biri -ki her çiçekte yüzlercesi mevcut- kendi başına son derece kompleks bir sistem oluşturuyor.Tohumun kendisi bu kompleks nizamın yalnızca küçük bir parçası.Yedek besin ve doğadaki en ince,en işlevsel maddeden yapılmış küçük paraşüt de bu sistemin bir parçası.İnsanların tarih öncesinden günümüze dek sahip oldukları bütün bilgiler tek bir yerde,tek bir amaca yönelik olarak toplansa bu tek bir tohumu üretmeye muktedir olamaz.Çünkü o küçücük tohumun içine,sadece hayat dediğimiz ( visvitalis ) o gizemli sarmal değil,çiçeğin görüntüsü,rengi,kokusu,türünü devam ettirme yetisi ve bu döngünün sonunda yine o aynı tohumları yaratmasıyla gelecekte oluşacak bitkinin şifreleri işlenmiştir.Bunları düşündüğüm her sefer kalbim tekrar tekrar titremeye başlar. Bu,benim için her zaman güçlü bir dinî tecrübe olmuştur.Eğer ibadetin dışarıda değil içeride , sözde ve hareketlerde değil,ruhun derinliklerinde olduğu gerçek ise,o zaman karahindiba çiçeğini seyrettiğim her defa,hayatta şimdiye kadar yaptığım her ibadetten daha gerçek ve daha samimi bir ibadet yapmışımdır.Bilim ve din sentezi nedir diye sorsalar bu örneği verirdim. İnsanın araştırması için sınırsız bir alan ve nihayetinde yine bir gizem.Tıpkı sonsuz sema gibi.
