Ego kendi kontrolünü ve egemenliğini korumak amacıyla gölgeyle yüzleşmeye içgüdüsel olarak büyük bir direnç gösterir; çoğunlukla gölge gözüne iliştiği anda onu yok etmeye yeltenir. İrade seferber olur ve karar alınır: "Artık böyle olmayacağım!" Ne yaparsak yapalım, böyle bir şeyin en azından kısmen imkânsız olduğunu keşfetmemizse son darbedir. Zira gölge, enerji yüklü duygu ve davranış kalıplarını temsil eder ve bu enerjilerin akışı yalnızca irade gücüyle kesilemez. Yapılması gereken şey, kanalize edilmeleri veya dönüştürülmeleridir. Ancak bu görev, gölgeden o kadar kolay kurtulamayacağımızın farkında olmayı ve bunu kabul etmeyi gerektirir.
“Öldüğüm gün tabutum giderken, bende bu cihânın derdi, tasası var sanma. Cenazemin götürüldüğünü görünce ‘Ayrılık, ayrılık!’ deme. Ölüm günü benim için sevgiliye kavuşma ve buluşma günüdür.”