bir şarkı daha söyle Sezen, bir tutuşma anı ayrı düşenler için
büyük aşkların ve küçük sevinçlerin ses terzisisin sen
dileğisin hiç unutulmamanın
ve binbir yolusun "seni hâlâ seviyorum diyebilenlerin"
Hayali bir kasaba düşünün ,bu kababada insanlar hiç bir şekilde,yüzyıllardır tek bir kavga bile etmemiş olsun.Bu kasabada çalışan polis,avukat ve belediye başkanları gibi,halkın güvenliği için çalışan devlet memurlarının formalite icabı orda görev yaptıklarını düşünün. Kişisel hırsların,kibrin,öfkenin,nefretin, kıskançlığın ve kavgacı ruhların olmadığı bir kasaba. Gerçekten bunları hayal edebildiniz mi? Ben edemiyorum. Ve böyle bir yer de yok. İşte Doktor Ox, deneyini böyle hayali bir kasabada uyguluyor. Nasıl mı ?
Çılgın ve dahi bilim adamı Doktor Ox, dünyanın geri kalan kısmından tamamen izole olmuş Quiquendone kentine,bütün şehri aydınlatma projesi adı altında halka yalan söyleyip,aslında bütün orda bulunan halkı yapacağı deney için canlı kobaylar haline getiriyor .
Yaptığı şey ise havaya saf ve temiz oksijeni salmak. Evet yaptığı deney bu.Normal havayı soluyarak ,hayatlarına tartışmasız, gürültüsüz,kavgasız bir şekilde devam eden bu insanlara temiz hava verilince üstlerindeki sakinlik ve dinginlik bir anda yok oluyor. Bunu kitaptaki şu cümlelerle açıklamak istiyorum: "Oksijene doymuş bir ortamda yaşanırsa, kızgınlık, aşırı kızgınlık, tutuşma hali ortaya çıkar!"[s.89]
Doktor Ox neden böyle bir deney yapmak istedi? Neden adeta normallik ve durgunluk abidesi olan Quiquendone halkını delirtmek istedi? Çıldırmalarını neden istiyordu? Belki de; kendinize gelin,siz insansınız ve insan ırkı bu denli tekdüze,sıradan, çeşitlikten yoksun, sınırsız ve sakin olamaz demek istiyordu.Belki de bizi çıldırtarak kendimize gelmemizi istiyordu.
Doktor Ox'un DeneyiJules Verne · İş Bankası Kültür Yayınları · 202119.4k okunma
"Ömür Hanım
Seni çok özledim, çok
Ben gelene kadar çürüme ne olur."
"Yastığını koklaya koklaya öğrendim
İnsan bir kere ölmüyormuş meğer."
Sevgiliyi bir daha göremeyecek olmanın verdiği acı ve keder, ona duyulan özlem ve sonsuz sevgi. Bir gün sevgiliye kavuşmanın ümidiyle yanıp tutuşma..
Bir-çok şiir kitabı okudum ama beni ilk defa kalben derinden etkileyen ve ağlatan kitap oldu diyebilirim.
Her satırda zihnimde tek bir soru; Acaba bu kadar yürekten sevilmek nasıl bir duygu? Gerçek sevgi ve gönülden bağlılığı ölüm bile yok edemezin kanıtıdır bu kitaptaki dizeler..
Ne çok şey söylenir bu dizelere ama hepside kifayetsiz kalır..
Şükrü Erbaş in şiirlerini çok seven biri olarak diyorum ki gerçek aşkı ve vefayi, sadakati ve sevgiyi gormek isterseniz özellikle bu kitabını mutlaka okumalısınız.