"YAKMAK BİR ZEVKTİ"
İlk önce belirtmek istediğim bir şey var : Fahrenheit 451 kitap kağıdının tutuştuğu ısı derecesidir. Eğer kitabı okumaya başlarsınız bileceğiniz ilk şey bu olmalı bence. Bir gün yazar kitaba ismini vermek için yazdığı ismin hiç de uygun olmadığını düşünerek itfaiyeyi arar ve kağıdın tutuşma derecesini sorar. 451
Rutin bir seksin ardından prezervatifin içinden damlayan sperm gibi igrenç duruyor aşk üstünüzde. Birbirlerinin reklamını yapan basit mahluklar yaşadıkları duyguya aşk diyorlar ama benim gözümde oyun hamurundan yapılmış; bir sike benzemeyen saçma bir durum.
Tanışalı bir hafta olmadan o adama "erkeğim" diyen kadından ve o kadına "sol yanım" diyen erkekler, basitsiniz. Sevgi denen duyguyu bir kelime sanıp, sonra onu el ele tutuşma veya öpüserek fotoğraf çekinip sağda solda yayınlamak ile aşığız demek? Bilmiyorum, ya ben geri kafalıyım ya da aşkın tabiri değişmiş. Aşk özeldir. Aşk iki kisinin hissettiği ve onların paylastigi bir duygudur.
Herkesin bilmesine gerek yok.
451 Fahrenheit: Kitap kağıdının tutuşma sıcaklığıdır.
“Yakmak bir zevkti. Bir şeylerin yendiğini görmek, karardığını ve değiştiğini görmek özel bir zevkti.”
24. yüzyılda itfaiyeciler bilinen misyonlarının aksine yangını başlatan kişilerdi. Onlar hiç durmadan ve neden yaptıklarını sorgulamadan kitap yakarlardı. Aldıkları ihbarlar üzerine kitap