Seyrü sülüke başlayan kimse zikirle meşgul olmak isterse, nefsanî arzu ve hevesleri azaltıp bulunduğu anı hayatında son nefes olarak değerlendirmelidir
Ünsiyet ve aşinalık, o sevgilinin ismini devamlı an-çman, kalbini onun dışındaki hiçbir şeyle meşgul etmemenle oluşur."
Reklam
Bilmek gerekir ki Allah Resûlü'ne (sallallahu aleyhi vesellem) gereği gibi ittiba etmek ancak kalbin mâsivadan kurtulmasıyla mümkündür. Bu da muhabbet ile elde edilebilir
Marifet, Hz. Peygamber'e (sallallahu aleyhi vesellem] tâbi olmadan hâsıl olmaz. Bütün tahkik ehli zatlar, bu hususta aynı görüştedir. Tâbi olmak da tâbi olmayı gerektiren şeyin ne kadar bilindiğine bağlıdır
"Korkak tâcir kazanamaz. Aşksız bu menzil alınamaz. Derdi olmayan bu şifahâneden derman bulamaz."
Reklam
"Efendim ben, bir zaman kalbin bedenimizin içinde olduğunu sanıyordum. Gaflete bakın ki, her şey onun içindeymiş..." -Ubeydullah-ı Ahrâr Hz.
"Ay ışığı her eve penceresi kadar düşer."
"Kalbe gelen bütün keşifleri, halleri bize verseler fakat kalbimizi Ehl-i sünnet itikadı ile süslemeseler, kendimi mahvolmuş halimi harap bilirim." Ubeydullah Ahrar (k.s)
829 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.