Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

UB

UB
@ubsyzc
7 okur puanı
Mayıs 2023 tarihinde katıldı
Yazma disiplininin özünde insanın kendini yazmayla sınırlandırması vardı
Yazma disiplininin özünde insanın kendini yazmayla sınırlandırması vardı; yazma işinin tutumluluğu, belirli aralıklarla gerçekleşmesi, zaman işgal etmesi önem taşıyordu. Başka türlü olsa kendisini boğacak tedirginliğini yatıştırmasının tek yolu buydu; dünyayı kaplayan ve her adımda karşısına çıkmayı sürdüren nesnelerin sayılamayacak kadar fazla oluşu ve kendi kendini çoğaltmasından ileri gelen bir tedirginlikti söz konusu olan. Daima kısmi bir süreç olan belli aralıklarla sürekli yazma eylemi ve şimdiyle sonsuzluğun bütünlüğü arasında "iyileştirici" diye nitelendirilebilecek bir çelişki vardı.
Sayfa 42 - Can Yayınları
Reklam
Sosyal ilişkilerin kaçınılmaz bir sonucudur ve tek çare unutmaktır
Mesele daha derinden irdelenince elbette kendisini rezil ettiği anlarının gerçekten yaşanmış oluşuyla karşılaşılıyordu. Böyle olaylar herkesin başına gelir. Sosyal ilişkilerin kaçınılmaz bir sonucudur ve tek çare unutmaktır "Tek çare" lafın gelişi bir ifade değil, çünkü zamanda geriye dönmek, o anları düzeltmek ya da silmek imkânsızdır Dr. Aira unutmaktan medet umamayacağı için (fil hafızasına sahipti) yalnızlığa başvurmuş, akranlarından neredeyse tamamen uzaklaşmıştı; böylece hiç olmazsa dermansız sakarlığının ve şaşkınlığının etkilerini en aza indirgeyebiliyordu.
Sayfa 12 - Can Yayınları
Alışmamışız fert olmaya.
Şahsi fikrim, Şark'ta her şeyin cem olmaktan geçmesine isnat ediyor bu durum. Camisi, cemiyeti, mecmuası, cemaati, say sayabildiğine her şey cem makamından. Koskoca memleket, işte şu kadar ahali, bir camiadan ibaret. Ama hayat öteki türlüsüne de izin vermiyor. Bunca adam yarın bir sobanın etrafında toplanacak. Her odasında kalorifer yansa böyle mi olur? Üşüyen adam ferdiyetçiliği neylesin, evvela kemikleri ısınmalı. Koyunlar bile üşüyünce birbirine sokulur. Alışmamışız fert olmaya.
Sayfa 50 - Everest

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Faşist, bellekten yoksundur.
Faşist, bellekten yoksundur. Hiçbir şeyden ders almaz. Başka bir deyişle hiçbir şeyi unutmaz, kendi takıntılarının kesintisiz şimdiki zamanında yaşamaya devam eder. Buna karşılık pek çok eski komünist, hayaller içinde yaşadıkları geçmişi gündeme getirmiştir. Bir gün başkalarının sesine kulak vermeyi başarabilecek miyiz acaba?
Sayfa 46 - YKY
Çeviri, herkesin bildiği gibi, bir haritacılık çalışmasına benzer.
İçindeki düşünceyi ya da düşünceleri dışarı çıkartmak üzere bir sözcüğü açmanın en iyi yolu onu çevirmeye çalışmaktır (unutmadan söylemeliyim ki, tek bir sözcüğün, hakkında fazla bir şey bilmediğimiz ve birbirine çok benzemesi hiç de gerekmeyen çeşitli eşleşmelerden oluşmuş bir düşünceler dizisini barındırması sık rastlanır bir durumdur). Çeviri, herkesin bildiği gibi, bir haritacılık çalışmasına benzer. Her doğal dil, dünyanın üzerine (dış dünyanın ya da ruhun iç dünyasının üzerine) sözcükler serpiştirmiştir; bunlar sınırlar çizer, ama bu sınırlar bir dilden öbürüne farklılıklar gösterir. Çalakalem bir çeviri sonucu bir sözcüğün yerine bir başkasını koyarsanız, sürprizlerle karşılaşabilirsiniz: Birinci sözcükte yaşayan düşünceler ikinci sözcükte yaşayamaz; sözcük düşüncelere ya çok bol ya da çok dar gelir. Kötü çeviriler, uygun sözcüklerin kullanılmamış ol- ması yüzünden yatağından taşan, havada yüzen ya da birbirinin boğazına sarılan düşüncelerle doludur ve bütün iyi çevirmenler bilirler ki, başkalarının düşüncelerini dile getirebilmek için, üzerinde çalışılan dillere bağlı olarak, çeviride bazı sözcükleri eklemek ya da bazı sözcükleri atmak gerekir.
Sayfa 11 - YKY
Reklam
Sonuç olarak unutma, daima şimdiki zamanda çekimlenir.
Sonuç olarak unutma, daima şimdiki zamanda çekimlenir. Hatta diyebiliriz ki, unutma söz konusu olduğunda bütün zamanlar şimdiki zamanın zamanlarıdır, çünkü geçmiş onun içinde kaybolur ya da kendisini onda yeniden bulur ve gelecek ancak bir taslak olarak onda ortaya çıkar. Birbirlerine benzedikleri için bir aile havası taşıyan, üçü de unutma'nın çocukları oldukları için bazen birbirine karıştırılan bu figürleri kendi yaşamlarımızda da bulabiliriz; tabii kendi kendinin bilincinde yaşamlarımız varsa. Hatta onları kitaplarımızda da bulabiliriz, kitaplarımız yaşamlarımızı dile getiriyorsa şayet.
Sayfa 49 - YKY
111 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.