Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Reklam
“Böyle bir kentte üç yabancı dil bilmek gereksiz bir lüks. Hatta lüks de değil, gereksiz bir fazlalık, altıncı parmak gibi bir şey. Çok fazla gereksiz şey biliyoruz.”
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Osmanlıca diye bir dil yok. Osmanlıca bir “esperanto”dur, yani bir sürü dilin bir araya gelmesiyle yaratılmış yapay bir dildir. Osmanlıcayı ayıkıyla okuyup anlayabilmek için Türkçe bilmek lazım, Farsça bilmek lazım, Arapça bilmek lazım. Bu üç dili bilmek lazım, zira Osmanlıca bu üç dilden sadece kelime almakla kalmamış, buralardan birtakım kuralları da almış. Böyle dil olmaz. Çünkü bu üç dil köylülere öğretilemez, kasabalılara öğretilemez, hatta ve hatta layıkıyla münevvere dahi öğretilemez. Arapça ve Farsça gibi dillerin öğrenilmesi ve öğretilmesi kolay değildir. Her ikisinin de çok zengin tarihleri, edebiyatı var.
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Reklam
Yumuşak dil dokunuşları olmamalı. Dil dokunuşları tıpkı mastür­basyon yaptığım parmağım gibi olmalı. Blogumda üç tür yalayıcı olduğuna dair bir şaka yapmıştım. Tabii benim tercihlerim var. Onları nasıl sınıflandırdığımı bilmek ister misiniz?
Bizim kendi edebiyatımız için üç dilin sarfını ve nahvini bilmek, onun için de üç dil dersi görmek gerekiyordu. Türkçe, müstakil Arapça, müstakil Farsça!... Çünkü bizim edebiyat dilimizde üçü de kaideleriyle birlikte yer etmişti, yaşıyordu, hüküm sürüyordu...
Sayfa 91 - YAĞMUR YAYINLARIKitabı okudu
+Çok fazla gereksiz şey biliyoruz, böyle bir kentte üç yabancı dil bilmek gereksiz bir lüks. -Demek çok fazla gereksiz şey biliyorsunuz. Akıllı, eğitim görmüş bir insanın gereksiz sayılacağı kadar geri, iç karartıcı bir yer bulunabileceğini sanmıyorum.
-Böyle bir kentte üç yabancı dil bilmek gereksiz bir lüks. Hatta lüks de değil, gereksiz fazlalık, altıncı parmak gibi bir şey. Çok fazla gereksiz şey biliyoruz. -Demek çok fazla gereksiz şey biliyorsunuz.Akıllı, eğitim görmüş bir insanın gereksiz sayılacağı kadar geri, iç karartıcı bir yer bulunabileceğini sanmıyorum. Hic kuşkusuz geri ve kaba olan bu kentin guz bin kişilik ahalisi içinde, sizin gibi kimselerin sadece üç kişi olduğunu varsayalım. Çevrenizdeki bu kara yığınla başa çıkamayacağınız belli bir şey. Zamanla da yavaş yavaş gerileyecek, bu yüz bin kişilik kalabalığın içinde yitip gideceksiniz. Yaşam ezecek, boğacaktır sizi. Ama yine de busbütün yok olmayacaksınız, mutlaka bir iz bırakacaksınız. Sizden sonra sizin gibi altı kişi, sonra belki on iki kişi daha çıkacaktır, sonunda sizin gibiler çoğunluk olacaktır. İki yüzyıl, üç yüzyıl sonra, yeryüzünde akıl alamayacak kadar güzel, şaşırtıcı bir yaşam olacağına inanıyorum. İnsana öyle bir yaşam gerekir. Eğer öyle bir yaşam yoksa, onu ummak, beklemek, hayal etmek, ona hazırlanmak gerek. Bunun için de babalarımızın, dedelerimizin gördüklerinden, bildiklerinden daha fazlasını görüp bilmemiz gerek.Oysa siz çok fazla gereksiz şey bilmekten yakınıyorsunuz.
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
MÂŞA Böyle bir kentte üç yabancı dil bilmek gereksiz bir lüks. Hatta lüks de değil, gereksiz bir fazlalık, altıncı parmak gibi bir şey. Çok fazla gereksiz şey biliyoruz. VERŞİNİN Daha neler! (Güler.) Demek çok fazla gereksiz şey biliyorsunuz. Akıllı, eğitim görmüş bir insanın gereksiz sayılacağı kadar geri, iç karar-
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Şarklı kafam henüz ÜÇ DİL BİLMEK, MEMURİYET YAPMAK ve KAHVE PİŞİRİP İKRAM ETMEK kavramlarını bağdaştırmaktan uzak.
Sayfa 14
Peki, Mustafa Kemal’in modernizasyon hamlesini hayata geçirebilmesinin önündeki engeller neydi? Evvela, karşısında bir millet yok. Kimsin dediğin zaman ben Müslümanım, diyor insanlar. Bir Osmanlı milletler karmaşası var ki, tamamen dine dayanıyor. Ülke içerisindeki Müslüman olmayan faktörler Avrupa ile nispeten temaslarını muhafaza edebilmişler,
183 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.