Bir Apriori olarak Uzay
Kant'a göre uzay ve zaman, duyarlığın veya sezinin apriori formlarıdır (biçimleridir). Nesnelere ilişkin deneyim mekansal ve zamansal olmak durumundadır. Buradan hareketle ve Aşkınsal İdealizmi
Kendini anlamak isteyenlere
268 syf.
10/10 puan verdi
·
44 günde okudu
Cok begendim Dopamin nedir Andaki kimyasallar nedir hepsini bilimsel sekilde anlatmis
Beyin Daha Fazlasını İster
Beyin Daha Fazlasını İsterDaniel Z. Lieberman · Epsilon Yayınevi · 076 okunma
Reklam
Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de
acıyor, o halde hürüm bu seneki en mühim buluşum bu oldu. konuyu nasıl toparlayacağımı bilemiyorum, deneyeceğim.
Bilgi ve Öğrenme “Genel Bakış”☆
BİLGİ VE ÖĞRENME ÜZERİNE DÜŞÜNÜRLERİN GÖRÜŞLERİ: 🔹 Sokrates (Platon’un ağzından)
Tattan bahsettiğimizde aslında lezzeti kastediyoruz. Bu hakikati hepimiz tecrübe etsek de farkında olmayabiliyoruz. Grip olduğumuzda, burnumuz tıkalıyken, yemeklerin tadı tuzu kaybolur. Bilirsiniz, fen bilgisi öğretmenlerinin çok sevdiği bir deney vardır, burnunuz sımsıkı kapalıyken ısırdığınız lokmanın elma mı soğan mı olduğunu kolay kolay anlayamazsınız. Hatta Abi de kendi dünyasını arkadaşlarına anlatabilmek için bu testin bir versiyonunu yapıyordu. Her biri farklı meyve aromalarına sahip olan şekerlemeleri gözlerini bağladığı ve iki parmaklarıyla burunlarını sımsıkı kapatan arkadaşlarına yediriyordu. Çocuklar burunları tıkalıyken sadece ağızlarına hücum eden şekerin tadını alabiliyor; çilek, portakal veya limon aromasını ancak burunlarını açınca fark edebiliyordu. Lezzet nihai yanılsamadır. Tek bir duyu (tat alma) olarak algıladığımız şey aslında bir değil, hatta iki de değil, üç duyunun birleşmesiyle oluşur. Dilimizde bulunan tat alma cisimciklerinin, burnumuzdaki koku reseptörlerinin ve ağzımızdaki yemeğin dokusunu anlamamıza yarayan dokunma duyusunun kusursuz birlikteliği lezzet algısını oluşturur.
Sayfa 178 - Metis Yayınları, 1. Basım, Çev. Deniz Keskin
Üç Farklı Duyu
Bizler, hayat boyu yalnızca üç farklı duyguyu ve türevlerini yaşarız. Mutluluk, coşku gibi benzer anlamlar da dahil; sevinci... Bazen keder gibi keskin, bazen gönül kırıklığı gibi basit de olsa; üzüntüyü... Ve pek tabii, şiddeti mevcut durumun kendisinden ziyade geçmiş öğretilerinize dayanan; korkuyu... Aslında tüm eğitim ve öğrenim mücadelenizin korkularınızı tanımlamak üzerine olduğunu söylesem, kabul eder misiniz? Okumaya başladığımız gün öğrenmeye de başlamış olduğumuz kurallar ve yasalara karşı aldığımız tavırlar, korku düzeyinize ince ayarlar yapmamıza neden olmaz mı? Olgunluk çağlarına geldiğimizde bizi delikanlılıktan uzaklaştıran ve cesaretimize farklı boyutlar kazandıran cevher, sahip olduğumuz asli kaynak, korkumuzu öğrenme sürecindeki performansımız kadar olmayacak mıdır?
Sayfa 71 - Yedinci Bölüm'den·Kitabı okudu
Reklam
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.