Üç Frenk Havası
Ben ne büyük bir dalgınlıkla bakmış olmalıyım ki hayata görmedim orda çinko damlar ve plastik sürahilerin tanrısını yerimi yadırgadım yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka
31 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 hours
Bilim olmadan önce şiir vardı, sanat vardı. Daha Psikianaliz yaranmamıştı, Freud bile doğmamıştı o zamanlar. Ama şairler vardı. İsmet Özel de o şairlerdendir ki, her satırında, her cümlesinde sanki kelimeler özenle, tek tek seçilmiştir. Şair için pek zor olmamış olsa gerek bu. Hep sanatçıların; ressamların, şairlerin, yazarların gözünden dünyayı
Celladıma Gülümserken
Celladıma Gülümserkenİsmet Özel · İmge Kitabevi Yayınları · 19841,780 okunma
Reklam
Üç Frenk Havası
"şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin" İsmet Özel
Üç Frenk Havası
Bize ne başkasının ölümünden demeyiz çünkü başka insanların ölümü en gizli mesleğidir hepimizin başka ölümler çeker bizi ve bazen başkaları ölümü çeker bizim için. İsmet Özel...
Üç Frenk Havası
Ogün bugün, şehri dünyanın üstüne kapatıp bıraktım kapattım gümüş maşrapayla yaralanmış ağzımı ham elmalar yemekten göveren dudaklarım mırıldanmasın şehrin mutantan ve kibirli ağrısını.
Üç Frenk Havası
işte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler, baldıranlarla kefenlediler beni bütün kaçaklar için inci bir melhem oldu benim ölümüm
Reklam
Üç Frenk Havası/Capricco Ölüm
Gülünç bir ölümle öldü deniyor Max Stirner için çünkü mahvına sebep nihayet bir sinektir ama Fanya Kaplan nasıl öldü diye sorsak sanırım işimiz fazlasıyla ciddileşir. Bize ne başkasının ölümünden demeyiz çünkü başka insanların ölümü en gizli mesleğidir hepimizin başka ölümler çeker bizi ve bazan başkaları ölümü çeker bizim için. Ölümle şaka olmaz diyenler kıyasıya yanıldılar bu çağda Taksitle Ölüm diye bir roman yazıldı artık Önce Öl/Sonra Öde denilmek suretiyle aşılıp geçildi bu roman da. Doların dalgalanmasına bırakıldı bu çağda ölüm geceleri şehrin varoşlarında ikamete mecbur edildi gündüzün kimlik soruldu ona sağcı mı solcu mu olduğu sorusuna cevap verdi seken bir kurşun kadar kurşuni bir kış denizi kadar bile taraf tutmayan ölüm.
Sayfa 25 - İmge Yayınları
Üç Frenk Havası
yerimi yadırgadım yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka çılgının biri sanılmaktan sakınmaya vaktim olmadı durmadan beyaz bir aygırla taşardım derin göllerden
Üç Frenk Havası
sen diriyken sana bakmak başlı ve sonlu bir uğraştı sanki
İmge Kitabevi
Eleştiri Denemesi: Frenksiz Havalar
Öyle bir havalarda geldik ki dünyaya ne vazgeçmek mümkün ne de kalmak... İsmet Özel,1980'de yazdığı Üç Frenk Havası şiirinde "şehrin insanını" ağır bir şekilde eleştiriyordu. Şehrin insanı derken elbette şehirde yaşayanlardan ziyade şehirleşmek isteyen, gücü global olmakta gören insanları hedef alıyordu. Fakat bu şiirde güzel olan birşeyler vardı. İsmet Özel'i böyle bir ayrıma iten "şehirleşmeyen insanların" varlığıydı. Açıkçası bu şiir ağır eleştirilere rağmen bizleri karamsarlıktan beri tutuyordu. Fakat bu zamanın yılları geçmiş zamanın asırlarına bedel bir değişim hızıyla ilerliyor. Ve bu şiiri okurken yukarıda bahsettiğim ayrım gereksiz hale geliyor. "Şehrin insanı" tabiri bile anlam değişikliğine uğruyor. Kim nerede yaşarsa yaşasın zihniyet farkı ortadan kalkmış tek tip insan salgını hızla yayılıyor. Dolayısıyla "şehrin insanı" değil artık oradaki manaya duçar olan: Devrin İnsanı! "devrin insanı, devrin insanı, devrin pahalı zevklerin insanı, ucuz cesaretlerin"
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.