Ben ne büyük bir dalgınlıkla bakmış olmalıyım ki hayata
görmedim orda çinko damlar ve plastik sürahilerin tanrısını
yerimi yadırgadım
yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka
Bilim olmadan önce şiir vardı, sanat vardı. Daha Psikianaliz yaranmamıştı, Freud bile doğmamıştı o zamanlar. Ama şairler vardı.
İsmet Özel de o şairlerdendir ki, her satırında, her cümlesinde sanki kelimeler özenle, tek tek seçilmiştir. Şair için pek zor olmamış olsa gerek bu. Hep sanatçıların; ressamların, şairlerin, yazarların gözünden dünyayı
Bize ne başkasının ölümünden demeyiz
çünkü başka insanların ölümü
en gizli mesleğidir hepimizin
başka ölümler çeker bizi
ve bazan başkaları
ölümü çeker bizim için
yerimi yadırgadım
yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka
çılgının biri sanılmaktan sakınmaya vaktim olmadı
durmadan beyaz bir aygırla taşardım derin göllerden
Ölümle şaka olmaz diyenler
kıyasıya yanıldılar bu çağda
Taksitle Alum diye bir roman yazıldı artık
Önce Öl/Sonra Öde denilmek suretiyle
aşılıp geçildi bu roman da.
~Üç Frenk Havası~
Ogün bugün, şehri dünyanın üstüne kapatıp bıraktım
kapattım gümüş maşrapayla yaralanmış ağzımı
ham elmalar yemekten göveren dudaklarım
mırıldanmasın şehrin mutantan ve kibirli ağrısını.
Bize ne başkasının ölümünden demeyiz
çünkü başka insanların ölümü
en gizli mesleğidir hepimizin
başka ölümler çeker bizi
ve bazen başkaları
ölümü çeker bizim için.
İsmet Özel...
"Bize ne başkasının ölümünden demeyiz
Çünkü başka insanların ölümü
en gizli mesleğidir hepimizin
Başka ölümler çeker bizi
Ve bazen başkaları
Ölümü çeker bizim için."
İsmet Özel, Üç Frenk Havası