One Piece
One Piece; Unutulmaz Sözler,Diyaloglar ve Anekdotlar... 1- Nico Robin - Monkey D. Luffy (Enies Lobby) Küçük bir kız iken vatanı gözlerinin önünde yok edilen, ailesi ve dostları öldürülen ve ömrü boyunca denizcilerden kaçan Robin, sonunda arkadaşım diyebileceği birilerini buluyor ve tekrar gülmeyi öğreniyor. Fakat düşmanları ne olursa
408 syf.
7/10 puan verdi
Ahmet Ümit, kendine has okur kitlesi oluşturabilen yazarlardan birisi. Polisiye romanları bazı eleştirilere maruz kalsa da okunuyor, beğeniliyor. Beyoğlu Rapsodisi, Ümit’in okuduğum üçüncü kitabıydı. Burada merkezde cinayet mevzusu var. Ancak bu kez cinayetler öyle ilk sayfalarda çıkmıyor karşımıza. Epey bir okuyorsunuz karşılaşabilmek için.
Beyoğlu Rapsodisi
Beyoğlu RapsodisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201627,4bin okunma
Reklam
238 syf.
8/10 puan verdi
Samsunlu olmanın en bariz yansımalarından birisi de içinde ‘Samsun’ geçen bir şey gördüğünde kalp atışlarının hızlanmasıdır. Bu, gurbette bir 55 plaka olabilir, televizyonda Samsun’u gösteren bir program olabilir ya da herhangi bir sanat eserinin Samsun’dan söz ediyor olması da olabilir. Bu anlamda Zerrin Koç’un Can Yayınları etiketli ‘Islak
Islak Kentin İnsanları
Islak Kentin İnsanlarıZerrin Koç · Can Yayınları · 200021 okunma
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,7bin okunma
Can Yücel'in, yıllar önce ODTÜ'de yaptığı bir konuşma. Üç bin kişilik mimarlık amfisi tıklık tıklım dolu, hatta onu dinlemek için ayakta kalan onlarca kişi var... Can yücel konuşmaya şöyle başlar: - Biz hiç bi bok olamadık! Salondakiler bir anda neye uğradıklarını şaşırırlar. Derin bir sessizlik kaplar ortalığı... Salona gelmeden önce 3 bira ve yarım votka içmesine rağmen muhteşem bir konuşma yapar. Hiç şüphesiz bol küfürlü bir konuşma... Söyleşinin soru-cevap kısmında ön sıralarda oturan hanım hanımcık bir kız öğrenci parmak kaldırıp can yücel'e şöyle sorar: - Can bey, bizler şiirlerinizi ve düşüncelerinizi çok beğeniyoruz, size büyük bir saygı duyuyoruz ama konuşmalarınızda çok fazla küfüre ve argoya yer veriyorsunuz, küfürlü konuşmasanız olmaz mı? Can Yücel, önce susar, sonra yavaşça doğrulur, o kocaman ellerini kürsünün üzerine koyup: - Küfür, burjuvazinin ağzında bir lağım çukurudur. Küfür, işçi sınıfının ağzında bir çiçektir! deyince salonda müthiş bir alkış kopar. Sonra tamamen ayağa kalkıp şöyle bitirir konuşmasını: - Arkadaşlar bugün de çok kafa s*ktik!...
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.