İki kral ve bir peygamber (2. Cüz Filistin için cihad)
Bu cüzde İsrailoğullarının ahlaki problemlerinin yanında ibadet ve sosyal hayat ile ilgili Allah'ın hükümlerini terk etmeleri gündeme gelir ve bu konuda Müslümanlar da uyarılır, İsrailoğullarının hatalarına düşmemeleri istenir. Sonra cihadla ilgili hükümler zikredilir (Bakara, 2/243-244). Bu bağlamda o dönemin Müslümanlarına Filistin bölgesinin kurtulması için cihad emredilir ve onların tepkileri/davranışlarını açıklamak için üç insan anlatılır, Hz. Musa sonrası dönemde Filistin bölgesinde yaşayan bu insanlar; Tâlût, Câlût ve Hz. Davud'dur. 1. CÂLÛT (GOLYAT) İsrailoğulları, Hz. Musa döneminde Firavun'un zulmünden denizin yarılması gibi mucizelerle kurtuldular. Daha sonra kendilerine Filistin bölgesine gidip cihad etmeleri emredildi. Çünkü o anda kendileri Müslüman'dı ve Filistin putperest bir topluluğun eline geçmişti. İsrailoğulları nankörlükleri ve korkaklıkları sebebiyle emredilen cihaddan kaçtılar ve bu sebeple Mısır'da çöllerde kırk sene zillet içinde yaşamaya mahkum oldular (Tih olayı). Bu korkak nesil değişip yeni/genç bir nesil geldikten sonra Filistin tekrar alındı. Ancak bir süre sonra Amalika kabilesi tarafından büyük bir kısmı işgal edildi. Amalikalıların başlarında iri yarı ve zalim bir kişi vardı. İsmi Câlût idi.
-Köprü'nün Çocukları- syf. 75-76
Güneş karşı dağlardan çıkarken yavaş yavaş Köprüde görülüyor hararetli bir telaş Kemerlerden geçerken zerzevat kayıkları Sislere gömülüyor Marmara açıkları. Yeni gelen bir vapur çalıyor tiz bir düdük Yanaşarak köprüye alıyor bir öpücük Köprü yangınlığıyla bu hoyratça busenin İnliyor tatlı tatlı... İnliyor derin derin... Ufacık bir istimbot
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Üç yüz yıldan fazla ! Bir düzine nesil. Bu ağaç henüz fidanken Ming Hanedanı vardı. Tüm bu yıllar boyunca kaç tane olaya tanıklık ettiğini, kaç fırtınada yıprandığını hayal edebiliyor musun? Ama senin onu kesmen sadece birkaç dakikanı aldı. Gerçekten hiçbir şey hissetmedin mi?" Ma Gang boş gözlerle, "Ne hissetmemi istersin?" diye sordu. "O sadece bir ağaç. Sanki ağaç kıtlığımız var. Burada, bundan daha eski olan bir sürü ağaç var." "Peki, işinin başına dön," dedi Bai Mulin. Başını sallaya­rak kütüğün üzerine oturdu ve derin bir iç çekti...
Sayfa 23 - Cixin LiuKitabı okudu
192 syf.
9/10 puan verdi
Nereden başlasam bilemiyorum ki. İyi ki elime geçmiş bu kitap diyorum. Konu olarak bilinçsiz tüketim, maddiyata bağımlılık gibi ana başlıkları işlese de bana katkısı bunların çok üstünde olan bi araştırma oldu
Sınırları Aşmak
Sınırları Aşmak
. Günümüzde her şeyin aşırısına, anormaline o kadar aşina olduk ki normali unuttuk. Mutlu olalım derken elimizdeki mutlulukları
Sınırları Aşmak
Sınırları AşmakSelen Baranoğlu · Doğan Kitap · 202174 okunma
101 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Orhan Kemal'in toplumcu gerçekçi bayrağı dalgalanıyor.
Kitap, 11 farklı öykünün bir araya getirilerek oluşturulduğu bir eser. Öykülerin tamamının ortak özelliği, yolda sokakta gördüğümüz ve hikayesi nedir diye biraz olsun düşündüğümüz insanların hikayelerine adeta edebiyat penceresinden yaklaşması. Çukurova yöresinin yaşayan niş kelimelerini öyle güzel serpiyor ki öykülerine, başlıkta yazdığım Orhan
Eski Zaman Türküsü
Eski Zaman TürküsüCabir Özyıldız · Vacilando Kitap · 202344 okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Tully ve Kate. Sen ve ben dünyaya karşı. Sonsuza dek dost kalacağız. *** Kristin Hannah’nın dünyayı kasıp kavuran ve en çok beğenilen kitabı Ateşböceği Yolu, Ateşböceğinin Şarkısı ile devam ediyor. Tekrar Ateşböceği Yolu’na dönmeye hazır olduğumu düşünmüyordum açıkçası ilk kitabın hala etkisindeyken... Romanımız Ateşböceği Yolu’nun kaldığı yerden dört yıl sonrasında devam eder. Her şey değişmiştir artık, Marah on altı yaşında bir kız değildir, ikizler büyümüştür ve Tully ve Johnny artık tamamen farklıdır. Ama hayat devam ediyordur ve bir yerden başlamaları gerekiyordur. Bu kitapta ayrıca Tully’nin annesiyle olan ilişkisi hakkında da okuyucu aydınlatılıyor. En şaşırtıcı kısım da Dorothy'nin geçmişi ... Ne kadar nefret etsem de sevemesem de üzüldüm. Anlamaya çalıştım. Yine de annesine hak verdiğimi söyleyemeyeceğim. Hiçbir çocuk annesinin onu sevmesi için çabalamamalıdır . Onu dünyaya getiriyorsanız ona bakmak ve sevmek zorundasınız zaten. Herkesin anne ve baba olmaması gereken konular var. "Bir adam üç nesil kadının hayatını paramparça etmişti." Dorothy, annesi ve kızı Tully... Okurken bana saç baş yolduran bir karakter daha var , Marah. Gerçekten bu kadar sorunlu ve nankör bir karakter daha yoktur ya. Allah kimseye Marah gibi bir evlatla sınamasın. Dostluk, arkadaşlık ve aile olmak hakkında bir Kristin Hannah klasiği. Kristin Hannah, beni şaşırtmaya ve etkisi altına almaya devam ediyor. Muhteşem anlatımı ve kurgularıyla en sevdiğim yazarlar kategorisinde başı çekiyor.
Ateşböceğinin Şarkısı
Ateşböceğinin ŞarkısıKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20162,782 okunma
Reklam
416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Simone de Beauvoir’ın “söz kadar canlı bir yazı”yla yazılmış bir senfoni diye nitelendirdiği Louis-Ferdinand Céline’in “Gecenin Sonuna Yolculuk” adlı yapıtını bilmeyeniniz yoktur sanırım. Peki, bu muhteşem eserin çevirisiyle 2002’de Dünya Çeviri Ödülü’nü alan ve bu romanın sonunda yer alan “son söz bölümü” ile edebiyat dünyasının tüm
Eksik Taşlar
Eksik TaşlarYiğit Bener · Can Yayınları · 201242 okunma
BİRİNCİ HİKMET: Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünki kadınlar hilkaten zaîf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale maruz kalmamak için, fıtrî bir meyli var.
İnsan hakları
"İnsan hakları kavramı; 'üç nesil' ana aksın tarihsel macerasını özetler: (a) Aydınlanma ve onu takip eden Amerikan ve Fransız Devrimlerinin inşa ettiği sivil, siyasi ve hukuki haklar ki hayat ve özgürlük haklarını, din, vicdan ve ifade hürriyetini, kanun önünde eşitlik gibi ilkeleri kuşatır; (b) Kapitalizmin kontrol edilemeyen iştahı karşısında özellikle 19. yüzyılın ortalarında formüle edilen sosyal, ekonomik ve kültürel haklar ki eğitim-öğretim hakkı, çalışma hakkı gibi hakları kapsar; (c) II. Dünya Savaşı'ndan sonra sonraki süreçte özellikle 'Gelişmekte Olan Ülkeler' olarak adlandırılan ülkeler için öngörülen 'Dayanışma Hakları' olup, kolektif siyasi otonomi ve ekonomik gelişme haklarını ihtiva eder."
“Eşyaların cazibesi”, Hunlar’ı giderek daha fazla tüketime sevketti ve neticede, hayat tarzları değişti. Fakat bu tür değişimlerin neticelerinin görülmesi için çok beklemek gerekmeyecekti. İki üç nesil (50-75 yıl) sonra hepsi neredeyse dejenere olmanın kucağına itilmişti.
Reklam
Ne boş ümitler, kuru hulyalar, mânasız kuruntularla ve ne boş kafalı, kuru irfanlı, mânasız adamlarla aziz ömrümüzü yontar, törpüler, rendeler; kepek, talaş, kıymık, yonga gibi israf eder, tüketirdik.
Sayfa 158 - İki teselli, iki huzurKitabı okudu
Binaenaleyh vatandaşların bir kısmı için daima yollar arızalı, meskenler endişeli, istikbal karanlık, ömür bir azap, bir ıstıraptı.
Sayfa 157 - İki teselli, iki huzurKitabı okudu
Görenek denilen şey ekseriya her endişenin önüne geçen bir körlüktü.
Sayfa 126 - Unuttuğumuz bazı eşya ve âdetlerKitabı okudu
Fikrimce beynimizin de, tıpkı midemiz gibi, bazan bir bardak serin suya ihtiyacı vardır. İşte, o hafif hatıralar, dimağımızı memnun etmek ihtiyaciyle böyle, bir kadeh ışıklı su yerine geçer.
Sayfa 125 - Unuttuğumuz bazı eşya ve âdetlerKitabı okudu
Oruç ve ibadet, hilafet merkezinde, umumî nazardan en dejenere şekli almıştı: İsraf, zina, sefahat, kumar, tembellik, sonra da dindarlık taslama ve riya.
Sayfa 94 - Hamid Devri/ Gece ve SokakKitabı okudu
496 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.