Bir toplumsal kadronun cemiyet itibariyle iyileştirilmesi o kadroyu meydana getiren fertlerin iyileşmesine, ilerlemesine bağlıdır.
Sayfa 112 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"Türklüğün askeri, siyasi ve medeni geçmişi yalnız Hüdavendigar'lardan, Fatih'lerden, Selim'lerden, İbn-i Kemal'lerden, Nefi'lerden, Baki'lerden, Evliya Çelebi'lerden, Kemal'lerden teşekkül ediyor; Oğuzlara, Cengiz'lere, Timur'lara, Uluğ Bey'lere, Farabi'lere, İbn-i Sina'lara, Teftazani ve Nevai'lere kadar varamıyor..."
Sayfa 98 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Bir boykot kampanyası hakkında olumlu düşünmemizi sağlayacak üç neden var: 1) İsrail’den doğacak bir değişim hareketi için yeterli dinamik yok. Birkaç kişi, kendi toplumlarının en temel doğrularını karşılarına almak hususundaki isteklerini meşru kılacak, dışarıdan gelecek kuvvetli bir ses tarafından güçlendirilip geliştirilmedikleri müddetçe herhangi bir değişim sağlayamaz. 2) Filistinliler açısından, geçmişin mücadelelerinin sorgulanmasını sağlamayan ve bu mücadeleyi gayri meşru kılmayan, tersine onları tamamlayan tek şiddet içermeyen strateji bu. Çaresizlik ve öz-yıkım tehlikesi içermeyen bir hareket tarzı için birazcık umut vaat ediyor. 3) Boykotun geçmişte Güney Afrika'da apartheid karşıtı mücadelede bir miktar başarı sağladığı biliniyor.
Sayfa 206 - BGST Yayınları, çev. Taylan DoğanKitabı okudu
508 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
İNSANLIK TARİHİ'nin Romanı
Bu kitabı edebi, eleştirileri ve verdiği mesajlar yönünden övmez isem vallahi içimde kalır. Zira bu farklı övgüler "bizim klasiklerimiz neden dünya klasiği olamıyor, ne eksiği varmış be efenim?" sitem ve sorularına da cevap niteliği taşıyor. ... Bana göre bir romanın değerini üç şey belirliyor.: 1) Eserin kurgusunun okuyucu tarafından
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202057,5bin okunma
Lakin şu da unutulmamalıdır ki zamanımızda birleşmesi muhtemel Türklerin büyük bir ekseriyeti Müslümandır. Bu cihetle İslam dini büyük Türk milliyetinin teşekkülünde mühim bir unsur olabilir, milliyeti tarif etmek isteyenlerden bazıları, hala dine bir amil (facteur) gibi bakmaktadırlar. İslam, Türklük birleşmesinde şu hizmeti yerine getirebilmek için, son zamanlarda Hıristiyanlıkta olduğu gibi, içinde milliyetlerin oluşmasını kabul edecek şekilde değişmelidir. Bu değişme ise hemen hemen mecburidir de: Zamanımız tarihinde görülen umumi cereyan ırklardadır.
Sayfa 97
"Türklerin Birliği" siyasetindeki faydalara gelince, Osmanlı memleketlerindeki Türkler hem dini, hem ırki bağlarla pek sıkı, yalnız dini olmaktan [daha] sıkı, birleşecek, ve esasen Türk olmadığı halde bir dereceye kadar Türkleşmiş diğer müslim unsurlar daha çok Türklüğü benimseyecek ve henüz hiç kaynaşmamış ve fakat milli vicdanları bulunmayan unsurlar da Türkleştirilebileceklerdi.
Sayfa 95
Reklam
"İslam birliği" siyasetinin tatbikinde dahili engeller az müşkilat ile göğüslenebilecek şekildedir. Lakin dış engellemeler pek kuvvetlidir. Hakikaten bir taraftan İslam devletleri, hepsi Hıristiyan devletlerinin nüfuzu altındadır, diğer taraftan bir iki müstesnasının dışında bütün Hıristiyan devletleri Müslüman tebaaya maliktir.
Sayfa 95
Bunlar İslam'ın tesviye [seviye eşitleme], ve tevhid ve temsildeki şiddetine rağmen, bu milli ihtiraslarının karakteristiklerini kısmen muhafaza eylemiş olduklarından, İslam'daki düşünce ve siyaset birliği daha ziyade bozuldu.
Sayfa 94
Irkla ilgili tesirler ve muhtelif olayların neticesi, dinin oluşturduğu siyasi birlik kısmen bozuldu.
Sayfa 93
Hiç birisi, amma hiç birisi mazideki istiklallerinin celladı kıyas ettikleri bir kavim ile beraber, onunla karışarak, [onda] eriyerek yeni bir milliyet husule getirmeye razı değildi.
Sayfa 89
Reklam
Bu birleşme ve kaynaşmayı Müslümanlar ve bilhassa Osmanlı Türkleri istemiyordu. Zira altı yüz yıllık hakimiyetleri hukuken bitecek ve onca yıllar mahkum görmeye alıştıkları reaya ile eşitlik derecesine ineceklerdi.
Sayfa 88
Bu sürekli değişim esnasında menfaat diye fiile getirilen şey hayattır. Hayat ise kuvvetle devam etmiş olduğundan, hayatın varlığı kuvvetin varlığını gerekli kılar. Demek oluyor ki her toplum menfaatini hayatta, yani kuvvetini kazanıp arttırmakta buluyor.
Sayfa 84
Şu muhakkak ki, son zamanlarda İstanbul'da “Türk milliyeti” arzu eden bir mahfil, siyasi olmaktan ziyade ilmi, bir mahfil teşekkül etti. Bu mahfilin teşekkülünde, Osmanlılarla Almanların münasebetinin artmasının Alman lisanına ve özellikle Almanların tarihi ve lisani ilimler hakkındaki tedkiklerine, Türk gençlerinin kulak kabartmasının hayli tesiri olmuştur sanıyorum.
Sayfa 81
Osmanlı milleti oluşturmak hayalinin Fransa İmparatorluğu'yla beraber ve onun gibi tekrar dirilmemek üzere, öldüğüne hükmolunsa, hata edilmemiş olur zannındayım.
Sayfa 78
Ne zaman ki milliyet kaidesi, Almanlar tarafından vakıaların [olay ve olguların] hakikatlerine daha yakın bir surette, milliyetlerin esası ırk olmak üzere, tefsir olundu ve bu tefsirin galebesi demek olan 70-71 seferiyle Napolyon ve Fransa İmparatorluğu tekerlendi, işte o zamandan itibaren “Osmanlılık milleti” siyasi mesleki, yegane güçlü desteğini kaybetmiş oldu.
Sayfa 77
1.132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.