Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün sabah memleketime geldim. Bizim burada muhtar adayları çalışmalara başlamış bile." Ben burada oy kullanmıyorum ki abi" dedim. "Broşürü alayım o zaman başkasına veririm" dedi.🤭 Hiç küsmedim ki , zaten uçak yapacaktım 🤭
Benim umurumda değil bu kavga. İster ay parçalansın, ister güneş devrilsin, dökülsün içime. Ya unutturun kötü zamanları ya da salın yüreğime uçak yapıp beyaz kağıt sayfalarını. Bir umudum kalmadı, ben çoktan saldım göğüs kafesimdeki kuşları.
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Kitap yorumum
KURT GECESİ Kurt Gecesi kitabının yorumuyla sizlerleyim. 30 Kasım 2007 de gerçekleşen Isparta Uçak kazasına farklı bir bakış açısı getiren bir kitap. Kazadan sonraki gelişmeleri kurgusal bir anlatımla Türkiye'de yaşanan olayları içeriyor. Türkiye üzerinde dönen oyunlara, Tapınakçılara, Büyük Ev'e ve daha bir sürü tehlike arz eden
Kurt Gecesi - İmparatoryum
Kurt Gecesi - İmparatoryumGökhan Çelik · Yediveren Yayınları · 055 okunma
Kendi yaptıklarımızı seviyoruz biz daha çok. İnsanların yaptıklarını. Çiçek koklamak yerine parfüm koklamayı tercih ediyoruz. Gökyüzüne bakarken gördüğümüz o engin mavilik değil de bir biçimsiz uçak oluyor. Manzara resimlerine gözlerimiz önündeki manzaralardan daha çok bakıyoruz. Kulağımızı kuş sesleri ile değil garip müziklerle dolduruyoruz. Dünyada yaşıyoruz ama dünyadan habersiziz.
Ara sıra arkasında tülden izler bırakarak gökyüzünden bir uçak geçse de, bu bize çok uzaktır. Dünyada olup biten işler bize çok uzaktır. Biz orada, alıştığımız dünyada yaşar dururuz. Her şey tanıdıktır.. Dost, düşman, tilki, kertenkele...
Sayfa 42 - Bildiğimiz Şeyler
"Yıldırım Düşürebilmek İçin Uzun Bir Süre Boyunca Bulut Olmayı Kabullenmek Gerek..." diye yazmış Nietzsche. Kalkış pisti ne kadar uzunsa uçak o kadar uzağa gider. Sevmeye ne kadar vakit ayırırsak o kadar uzun süre severiz.
Sayfa 87
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
Kitapta kendimle özdeşleşen bir karakter seçecek olsaydım Salih'i seçerdim. Buna, bu paragrafı okuduğum an karar verdim. "Birazdan pılımı pırtımı toplayıp bir yere gidecekmişim de her şeyi orada halledecekmişim, yaşamaya orada başlayacakmışım gibi şimdi ve burada sadece bekledim. Sanki bir istasyonda bir durakta hep bekledim, bekliyorum. Otobüs gelecek, bineceğim, bir yere gideceğim, her şey orada başlayacak. Beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç, –tren, gemi, uçak ne olursa– mutlaka gelip beni alacak. Benim hayatım bu değil, olamaz. Bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu. O zaman bütün eylemsizliklerimin, tereddütlerimin, kelimelere dökülmemiş muhteşem görüşlerimin, içimde sır gibi tuttuğum heveslerimin, vermediğim müjdelerimin, dilemediğim özürlerimin, inmediğim yokuşların, edip de dönmediğim vaatlerin bir açıklaması olacak." Ben de en az salih kadar korkak, çekingen ve -maalesef- kendi iç dünyasında yaşayan biriyim. Belki de o yüzden sevdim. Ve bir de kitapta'ki "yaz sıcağında yeni yıkanan balkonun ıslaklığının bir anda çekilmesi"benzetmesine hayran kaldım. Genel olarak da betimlemeleri ve benzetmeleri güzel olan bir kitap.
Nefaset Lokantası
Nefaset LokantasıTuğba Doğan · Yapı Kredi Yayınları · 20191,568 okunma
1943'te Almanya neredeyse Birleşik Devletler'in imal ettiği kadar çok uçak imal ediyordu, üstelik şehirlerdeki Alman fabrikalarının sürekli bombardıman altında olmasına rağmen.
Sayfa 139 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
22 Haziran'da, Alman istilası günü, Stalin çok üzgündü. Sovyet halkının karşısına çıkıp konuşmaya yüzü yoktu. Molotov'un konuşmasını istedi. Birkaç gün içinde, Alman ordusunun Sovyetler Birliği'nin batısında alışıldık hızında ilerlediği ortaya çıktı. 28 Haziran'da Stalin bir çöküş yaşadı. Her şeyi kaybettiklerine dair birkaç
Sayfa 123 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Bir elimde çantasında uyuyan kedimiz Uçak, bir elimde Ege'nin eli öylece ağır ağır çıktık havalimanından. Havalimanının önünde durduk ve aynı anda derin bir nefes aldık. "Peki, şimdi ne yapacağız?" diye sordu Ege sabahın durgun gökyüzünü izlerken. "Evimize gideceğiz..." Benim evim onun eviydi. Benim sokaklarım onun sokaklarıydı, benim şehrim onun şehriydi. Onu evimize götürüyordum. Ve inanıyordum ki bir gün annemi ve babamı da tekrar o eve götürecektim...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.