"Şey yalnızca uçan daire arıyorum," diye şaka yapardı ve herkes kahkaha atıp ona ne tür bir uçan daire aradığını sorardı.
"Yeşil olanları!" diye yanıtlardı, yüzünde hınzır bir gülümsemeyle birlikte…
Sevgili Levent Aslan'ın kaleminden #kasabaserisi 'nden #kasabanınaltıgünü kitabının devamı olan #kasabanıntanrıları ile beyninizi altüst etmek ister misiniz ?
Gizemli olayların döndüğü Poyracık kasabasından geriye bir enkaz ve esir dört genç kalmıştı . Atahan'ın beyninde ise kasabaya girerken yaptığı kaza ile birlikte
KASABANIN ALTI GÜNÜ
LEVENT ASLAN
Herkesin hayalidir sessiz şirin bir sahil kasabasında yaşamak. Ama eminim ki bu kasabada yaşamadığınız için şükredeceksiniz.
Bir gece müthiş bir sarsıntı yaşanırken,nereden geldiği belli olmayan parlak bir ışık ve uğultu kaplıyor tüm kasabayı. Kasabada yaşayan çocuklar ve evden çıkamayan yaşlılar dışında
Hindistan'da ise uçan daire şeklindeki gemilerden yeryüzüne oklar atan tanrılardan bahseden, yaklaşık üç bin yıl önce yazılmış bir destan vardır. Tanrıların gürültü çıkaran oklarının düştüğü yerde hiçbir canlı sağ kalmaz. Yakınlarında bulunan insan veya hayvanlardan eğer canlı kalan olursa, bunların ise derileri dökülür, yavaşça ve acı çekerek ölürler. Sanki bu oklar nükleer füzelermiş gibi anlatılır. Bu destanın adı "Mahabharata", yani "Büyük Savaş"tır.
Kuş oluben uçmak gerekOvalara göçmek gerekBir doludan içmek gerekİçenler ayılmaz ola⁹³
...
"Uçmak, tr. Uç (son, kıyı, bitim yeri)'dan uç-mak/uçmak
Bir yerden kalkıp gitmek, görünmez olmak, sona ermek, bitim yerine varmak. Halk dilinde gitmek, gözden uzaklaşmak, bir daha görünmez olmak,
Evet canlar ,gerilmeye hazır mıyız?Harika bir gerilim,bilim_kurgu önerisiyle geldim bugün.@yazar_leventaslan 'ın kaleminden çıkan #kasabanınaltigünü .
Sevgilisini görmek için yola çıkan genç adam Atahan,yolları karıştırıp yaptığı bir kaza sonucu Poyracık Kasabası ile tanışır ki ne Kasaba?
Kasabada sessiz ,karanlık bir gecede aniden ortaya çıkan sarsıntı ve ışık hüzmeleriyle başladı olaylar. İnsanların bulaşıcı sanılan bir hastalığa yakalanması ,değişimi adeta bir canavara dönüşüp ,bilinmeyen bir sır sebebi ile diğer insanları öldürmeleri ile devam etti .
Hastalığın sadece orta yaş grubunu etkilemesi de ilginçti .
Ortada dolaşan bir sır vardı ama kimse ne olduğunu bilmiyordu .Değişime uğrayanların beyinlerini elektronik aletler aracılığı ile bir güç yönetiyordu ama ne ?
Yoksa kasabanın yanı başında kurulan ve kimsenin ne işe yaradıklarını bilmediği askeri birlikten mi geliyordu bu kötülükler ?
Belki gerçekten bir sır vardı ve kimsenin bilmesini istemiyorlardı.Ortada görülen askerler ,olaylara müdahale etmek yerine sağ kalanları vurup ,ceset topluyorlardı sadece.
Kasabada ,hastalıktan ve öldürülmekten kurtulabilen bir avuç genç ve Atahan buluşup
Bütün sırları çözebilecek mi dersiniz ?
Peki on yıl önce askeri birliklerce düşürülen uçan daire bu olayların neresindeydi ? Geldiler mi dersiniz ?
Kasabada altı gün içinde yaşanan olayları benim hayal gücüm almadı sizin hayal gücünüze sığacak mi bilemem ama müthiş bir zeka ile yazılmış.
Ben bu harika kitabın devamı olan #kasabanıntanrıları kitabına hemen başlamak için sabırsızlanıyorum Sizlere de kesinlikle öneriyorum .