Toplumsal Kanıt (Çoklukla Gelen Doğruculuk)
(Uzaylılara inanan bir tarikat, büyük bir sel çıkacağına ama onları endişelendirecek bir şey olmadığına çünkü uçan bir dairenin onları kıurtaracağına inanıyordu) Kehanetin gerçekleşeceği gün uçan daire gelmedi, uzaylılar kapılarını çalmadı, sel olmadı ve kehanet edilen hiçbir şey gerçekleşmedi. Kabul edilen tek gerçeklik fiziksel kanıtla yok edilince grubun sıkıştıkları köşeden çıkması için tek bir yol vardı. İnançlarının geçerliliği için başka bir kanıt yaratmalıydı: Toplumsal kanıt. İnançlarını yayabilirlerse, bilmeyenleri bilgilendirirlerse, kuşku duyanları ikna ederlerse ve bu şekilde yeni üyeler kazanabilirlerse değerli ancak tehdit altındaki inançları daha da doğru olacaktır. Toplumsal kanıt ilkesi şunu söylüyor: Bir fikri doğru bulan kişi sayısı ne kadar çok olursa, bir birey o fikrin doğruluğuna daha fazla inanacaktır. Grubun görevi bellidir; fiziksel kanıt değiştirilemeyeceğine göre, toplumsal kanıt değiştirilmelidir. ikna edin ve ikna olun.
Sayfa 177Kitabı okudu
"İçime attığım her şeyi birer uçan balonun içinde gökyüzüne bıraktım."
Reklam
Carl Sagan:
"İyicil, güçlü, her şeyi bilen, dua edebileceğiniz kişisel bir tanrıya inanmak eskiden olanaklıydı. Ancak şu an buna inanan pek az kişi vardır diye düşünüyorum. Bilim, iyisiyle kötüsüyle birçok geleneksel inancı yok etti. Öte yandan, insanlar hâlâ her zaman inanmış oldukları şeylere inanmaya gereksinim duyuyor. Hatta yaşadığımız zamandan ötürü belki de her zamankinden daha da fazla... Uçan daire efsaneleri gerçekten zekice bir ödünleme."
Sayfa 249 - Ginko BilimKitabı okudu
günümüzde hep"dünyayı istila edecek uzaylılardan"söz edilmekte ve bu tasarımlar ile kurgu-bilim filmleri ve romanları üretilmektedir."Uçan daire"öykülerinin dünyada heyecan ve korku dolu beklentilere dönüşmemesi için de,kavimlerinden sorumlu sayılanlar,tüm güçleriyle çaba sarfetmektedirler!Bilim adamları da,değil Uzay medeniyetleri hakkında,bir "uçan daire"konusunda dahi insanlığa"gerçeğe benzer"bir açıklama yapamamakta,ne kesin bir "evet",ne de kesin bir "hayır"diyemeyip susmayı yeğlemektedirler!Fakat ne tuhaftır ki,insanlık "asıl gerçekten"değil de,kendi emellerinin yankısından titremektedir!Zira evrende hiç kimsenin ne onun dünyasını elinden almak,ne de onu sömürmek gibi bir niyeti yoktur.Ama aynı şey insanoğlu için söylenebilir mi?Yakın bir gelecekte cehenneme çevireceğinden artık kendisinin dahi kuşku duymadığı dünyasının,barınılamayacak hale gelebileceği endişesiyle,daha şimdiden evrende kendisine yer aramamaktadır.
Sayfa 160
İçime attığım her şeyi birer uçan balonun içinde gökyüzüne bıraktım.
Ruslar yıllardır batıdaki uçan daire heyecanıyla dalga geçmişti. Bu yakınlarda Pravda'da tuhaf gök cisimlerini yalanlayan resmi bir açıklama yapılmıştı. Şimdiyse Hava Kuvvetleri Generallerinden Antolyi Stolyakov, bütün UFO raporlarını inceleyecek bir komiteye başkan olarak atandı. Times, konuyla ilgili olarak, şöyle yazmıştı: UFO'lar ister toplumsal hayallerin ürünü olsun, ister Venüslü ziyaretçiler oldukları ileri sürülsün isterse bir tür vahiy olarak yorumlansın, belli ki mutlak bir açıklamaları vardır; aksi halde Ruslar asla bir soruşturma komisyonu kurmazdı.
Sayfa 148 - Artemis yayınlarıKitabı okudu
Reklam
66 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.