Uzaylı bir medeniyetle ilk temas
Eğer böyle bir temas gerçekleşirse iki şekilde olabilir: ani bir şekilde veya yıllarca biriken kanıtlarla yavaş yavaş. Günümüzde, Mars'ta suyun varlığı ve muhtemel yaşanabilir durumdaki ötegezegenleri göz önüne alırsak, ikinci yoldan gidiyor gibiyiz. Eğer 'ilk temas', Beyaz Saray'ın önüne iniş yapan bir uçan daire gibi tek bir olayda gerçekleşirse sonuçları çok büyük olacaktır. Kozmolog Carl Sagan'a göre Dünya'ya erişebilecek kadar gelişmiş bir medeniyet savaş gibi sorunları aşmış olmalı, ancak bunu gerçekten bilmek imkansız.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nazi Almanyası'nda devlet başkan yardımcılığı yapan Rudolf Hess'in öğretmeni Karl Haushofer IŞIK KARDEŞLİĞİ örgütünü kurar. İsmi VRIL olan bu örgütün inancına göre sümerlilerin aldebaran yıldızından geldiğini düşünür. 1919 yılı sonlarına doğru küçük bir toplantı yaparlar ve aralarında ünlü kadın medyumlardan MARIA ORSITSCH ve SİGRUN da vardır. Medyumsal temaslar sonucunda TELEPATİK mesajları yazıya dökerler.Bu telepatik mesajlar yaklaşık 55 ışık yılı uzaktaki aldebaran yıldız sisteminden geliyordur ve uçan daire yapımıyla ilgili teknik bilgiler yer almaktadır. SS Heinrich Himmler bu durumu Adolf Hitlere Bildirir...A.H. bu duruma başta inanmaz ancak Heinrich Himmler in ısrarcı tavrıyla VRIL ufo çalışmalarına başlarlar.
Adolf'un Kavgası
Adolf'un KavgasıAta Nirun · Wizart Yayınları · 2014113 okunma
Reklam
Binlerce kuş birbirine karışarak, ciyaklayarak dönüp durdular gökyüzünde. Dönüp durdular, dönüp durdular; yorgun kanatlarını kıpırdatamayacak hale geldiler. Orada bir kara parçası bulup dinlenmeleri, okyanusun kalan kısmını aşacak gücü toplamaları gerekiyordu ama binlerce yıldır kondukları, genetik kodlarına bilgi olarak kayıtlı olan ada yok olmuştu işte. Belki de bir depremle denizin dibine batmıştı. Döndüler, döndüler, döndüler, giderek yavaşladılar, giderek alçaldılar. Sonra içlerinden biri, gümüş sırtlı bir martı denize doğru müthiş bir dalış yaptı. Öteki kuşların şaşkın bakışları altında çok sert bir biçimde çarptı denizin ayna gibi yüzeyine. Ve öldü! Diğerleri biraz daha ciyaklayarak döndüler, sonra bir martı daha kendini denize çakarak intihar etti. Sonra biri daha, biri daha, biri daha!.. Gün batımına kadar gökyüzünde daire oluşturarak uçan binlerce kuşun hepsi intihar etti. Denizin yüzü, dalgalarla sallanan kuş ölülerinden görünmez oldu. Ondan sonra ortalığı derin bir sessizlik kapladı. Dünyanın sonu gelmiş gibi oldu. İşte rüyanın tam burasında soluk soluğa uyandım. Bir kolu ve bacağı üstümde olan Lara uyandığımı hissetti, başını kaldırarak, “Ne oldu?” diye sordu. “Azrail yoklamış gibisin tatlım. Sakinleş. Rüya mı gördün?” “Evet!” dedim ve rüyayı bütün ayrıntılarıyla Lara’ya anlattım. “Adamız yok olmuştu!” dedim. “Denizin dibine batmıştı; bu yüzden göçmen kuşlar binlerce yıldır yaptıkları gibi açık denizi aşarken, ayak basacak bir yer bulamadılar. Birer birer intihar ettiler, deniz hepsini yuttu.”
günümüzde hep"dünyayı istila edecek uzaylılardan"söz edilmekte ve bu tasarımlar ile kurgu-bilim filmleri ve romanları üretilmektedir."Uçan daire"öykülerinin dünyada heyecan ve korku dolu beklentilere dönüşmemesi için de,kavimlerinden sorumlu sayılanlar,tüm güçleriyle çaba sarfetmektedirler!Bilim adamları da,değil Uzay medeniyetleri hakkında,bir "uçan daire"konusunda dahi insanlığa"gerçeğe benzer"bir açıklama yapamamakta,ne kesin bir "evet",ne de kesin bir "hayır"diyemeyip susmayı yeğlemektedirler!Fakat ne tuhaftır ki,insanlık "asıl gerçekten"değil de,kendi emellerinin yankısından titremektedir!Zira evrende hiç kimsenin ne onun dünyasını elinden almak,ne de onu sömürmek gibi bir niyeti yoktur.Ama aynı şey insanoğlu için söylenebilir mi?Yakın bir gelecekte cehenneme çevireceğinden artık kendisinin dahi kuşku duymadığı dünyasının,barınılamayacak hale gelebileceği endişesiyle,daha şimdiden evrende kendisine yer aramamaktadır.
Sayfa 160
192 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Dino Buzzati'yi Tatar Çölü romanı ile tanımıştım. En en sevdiğim romanlardan birisidir Tatar Çölü... Yazarın bu kitabını da görünce hemen almalıyım dedim tabi roman zannediyordum, içeriğine bakınca öykü kitabı olduğunu gördüm. Öykü kitapları bana açıkçası biraz sıkıcı gelir ama bu kitabın içinde bazı öyküler vardı ki çok hoşuma gittiler. İçerisinde 22 adet öykü var. En güzeli tabiki (bana göre) "Tanrı'yı Gören Köpek" öyküsü Diger sevdiğim öyküleri ise Büyük Baskın, Pelerin, C ile başlayan bir şey, Yedi Kat, Dünya'nın Sonu, Fareler, Uçan Daire, Büyük Otelin Koridoru .. Öykülerin çoğu fantastik, masalsı, dinî havada. Okuduğum için mutlu olduğum kitaplar arasına girdi
Tanrı'yı Gören Köpek
Tanrı'yı Gören KöpekDino Buzzati · Can Yayınları · 20161,566 okunma
Yirminci ve yirmi birinci yüzyıllarda aşağıdaki olaylar da UFO gözlemlerine neden olabilir: 1. Radar yansımaları: Radar dalgaları dağlardan yansıyarak radar monitörleri tarafından algılanan yansımalar yaratabilir. Bu dalgalar yalnızca yansıma oldukları için radar ekranında zikzaklar yapıyormuş ve büyük hızla hareket ediyormuş gibi görünebilir. 2. Meteoroloji ve araştırma balonları: Ordu, tartışmalı bir raporunda, 1947 yılında Roswell, New Mexico'da bir uzay gemisinin düştüğüne dair söylentilerin nükleer savaş çıktığı takdirde atmosferdeki radyasyon düzeylerini izlemek için yapılan çok gizli bir proje olan Project Mogul'a ait bir balonun bozulup düşmesinden kaynaklandığını öne sürmektedir. 3. Hava Taşıtları: Ticari ve askeri uçakların UFO raporlarına neden olduğu bilinmektedir. Bu durum, özellikle görünmez bombardıman uçağı gibi gelişmiş deneysel hava araçlarının test uçuşları için geçerlidir. (Aslında ABD ordusu, dikkatleri çok gizli projelerinden saptırmak amacıyla uçan daire hikayelerini teşvik etmektedir.) 4. Bariz hileler: Uçan dairelerin yakalandığını iddia eden en meşhur resimlerin bir kısmı aslında birer hileden ibarettir. Pencereleri ve iniş takımları görünen çok tanınmış bir uçan daire, aslında üzerinde değişiklik yapılmış bir piliç besleme makinesiydi. Gözlemlerin en azından %95'i, yukarıdakilerden biri dolayısıyla reddedilebilir.
Sayfa 168 - Odtü Yayıncılık
Reklam
100 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.