Ameliyat sonrası bir gün Karşıyaka Reşadiye’deki evimizde, üç katlı ranzamızın olduğu ufacık odada, beşimiz yerde sohbet ediyoruz. Babam yorganı göstererek “Makas biraz eskimiş” dedi. Sonra mutfakta bıçağa “Bu tavuk pek kesmiyor” deyince gülüştük. Akşam Atatürk’ten konuşurken “Ne demiş Atatürk: ‘Türküm, doğruyum, cinsim’ ” deyince ertesi gün doktora gittik ve kullandığı ilaçlar nedeniyle babamın beynindeki konuşma merkezine bir pıhtı gittiğini öğrendik. Sonrasında konuşması çok yavaşladı. Eskiden herkesin ağzının içine baktığı baba pek bir dinler oldu.
Her seferinde doktora “Doktor Bey kalbimi açınca bakın Gülten yazıyor mu?” der. Annemi hem güldürür hem ağlatır. En son yattığında doksan beş gün başından ayrılmadı annem. Şimdi nasıl çatır çatır boşanıyor çiftler farkında mısınız, herkes “yeni maceralar, Angelina Jolieler, Brad Pittler” arıyor. Gizli gizli dünya seks ortalamalarını okuyorlar, altında mıyım üstünde miyim diye. Herkes diğerinin araba modelinin altında kalıyor. Benim, annemle babamın ilişkisinde fark ettiğim şu: Gençlikteki zorluklar insanı sağlam yapıyor; beraber çekilen zorluklar evliliği sağlam yapıyor.
Reklam
Şimdi düşünüyorum da bir evde yirmi yıl kalırsın da orası yuva olmaz. Böyle bir babayla on dokuz ev daha dolaşılırmış. Çünkü her taşınma yeni dersler, yeni arkadaşlar ve yeni maceralar demekti. Evde devamlı macera yaratan gezgin bir baba vardı. Kırık dökük eşyaların her tarafı yuva kokuyordu.
Meslek hayatı boyunca neler yaptığını ancak şimdi yorumlayabiliyorum. Aklındakini hep çatır çatır söyledi. Ben hiç söylemedim mesela, hâlâ da söylemem. Bir hak savunulacaksa babam çıkıp savundu. Oysa askerlikte bunu yapamazsınız.
Mesai sonrası eve geldi. “Ben emekli oldum” dedi. Bir daha hiç giyemeyeceği resmî elbiselerle doğruca küçük yatak odasına girdi, belki de yirmi yıllık olan o yatağa yüzüstü uzandı, yeşil örtünün üstünde hıçkıra hıçkıra ağladı. Yanına uzandım. Bu sefer, ilk defa ben onu teselli ettim.
Babam okul boyunca bana sektirmeden her hafta mektup yazdı. Arkadaşlarımın mektupları nadiren ve üzerinde lan lun yazarak geldiği için benim zarflarda dört yıl boyunca yazan ve babamın Osmanlı, tarih, edebiyat, felsefe süzgecinden damlayan “Muhterem Ahmet Şerif İzgören” yazısı, Dubai Emiri veliahdı muamelesi görmeme neden oldu.
Reklam
361 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.