Bengü

Bengü
@ucgengezegen
Yaşasın papatyalar canım papatyalar seviyorum sizleri.
378 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
İnsanın ait olmadığı bir yerde kalması, bir süre kaybolmuş bir şekilde dolaşıp durarak istediği psişik ve ruhsal akrabalığı aramasından daha kötüdür. Kişinin istediği şeyleri araması asla bir hata değildir. Asla.
Sayfa 208 - Ayrıntı Yayınları
Reklam
592 syf.
·
Puan vermedi
Şairin Romanı
Şairin RomanıMurathan Mungan
9/10 · 1.565 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta en zor, en katlanılmaz şey insanın kendisi olmasıydı. Yalnızca kendisi. Sıradan,yavan, tanıdık,sıkıcı kendisi!
Sayfa 510 - Metis Yayınları
“Bütün zamanlar birbirine benzer, birbirine benzemeyen anlardır. Şiirin ölümsüzlüğü bir an sanatı olmasındandır, demişti. “ Hafızamız, bütün yaşadıklarımız değil, yalnızca unutamadığımız anlardır. Ortak yaşanan alanı bile herkes zamanla başka türlü hatırlar. Bir gün belki sizde şu içinde yaşadığınız anı farklı hatırlayacaksınız.”
Sayfa 316 - Metis Yayınları
Reklam
“Hayat boştur! Herkesin her zaman dediği gibi boş! Onu dolduran anlamdır yalnızca. Bizim ona verdiğimiz çeşitli anlamlar… Bazıları hayat anlamından boşaldığında, onun gerçek yüzünü gördüğünü sanır; hayatın görülebilecek bir yüzü bile yoktur oysa. O kadar boştur işte hayat, sen bir an önce onu kendi anlamlarınla doldurup güzelleştirmeye bak! Ömrü ancak böyle hayat yapabilirsin.”
Sayfa 305 - Metis Yayınları
“Bir insan yaşamı boyunca en eski anısını arar.”
Sayfa 196 - Metis Yayınları
Aoi
Herkes bulunduğu mekânı kendi gösteri alanı haline getirip, kendi zamanını kurup başkalarının gözlerine kendi hayallerini oynuyor.
Sayfa 184 - Metis Yayınları
Kendi seçimlerimizin sonucunda olup bitenler rastgele başımıza gelenlerden daha çok sızlatır içimizi.
Sayfa 119 - Metis Yayınları
İnsan yalnızca giderken değil dönerken de kaçabilirdi.
Sayfa 49 - Metis Yayınları
Reklam
Fakat gerçeklik sadece önemli şeylerden oluşsaydı; kafanıza göre dokunamayacağınız, tehlikeli, camdan bir yapı olurdu.
Sayfa 69 - MonoKL yayınları
“Kum dinlenmek bilmiyor. O yüzden sepet de kamyonet de gece boyunca çalılışıyor.” “Orası öyle.” Evet, orası öyleydi, kum hiç dinlenmezdi. Adam fena şaşırmıştı. Sanki, ufak sanıp öylesine kuyruğuna bastığı yılan kocamanmış da farkına vardığında arkasından gözlerini dikmiş ona bakıyor gibiydi. “İyi de o zaman sırf kum küremek için yaşamış olmuyor musunuz?” “Ne yapalım evi bırakıp kaçamayız ki?”
Sayfa 34 - MonoKL yayınları
Resim