Yaşlanınca ne çok içinden konuşuyor insan.
Nasıl da boğum boğum insanın içi de, dinleyeni yok.
Alıp karşısına konuşanı yok.
Sarılanı, ağlayanı, güleni yok.
İnsanın sözünü tamamlayanı yok.
Şu karşıdaki dağda lambalar yanar sönermiş, içimdeki közü söndüren yok!
Dilimin üzerinde bir kelime geziyor elli yıldır, alıp silen yok!