Reklam
Olvido
Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik
Sayfa 40 - Everest Yayınları, 6. BasımKitabı okudu
Olvido
Hoyrattır bu akşamüstüleri daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik
Ruhum uçup gitti. Günlerce kayıtsızca dalıp gidiyorum, bildiğim bir filme tekrar bakar gibi.
Kapı kapandı gülüm, sarsılmak neye yarar Dönmemek arzusuyla uçup gitti turnalar
Reklam
Olvido
Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik
"Dünyanın dadı duzu galmadı. Köy eyice değişti. Bildiğimiz dirlikler düzenlikler uçup gitti. İnsanlar gıcığa gardı. Yoksulun, düşkünün elinden dutan yok. Gadılar gaymakamlar, bildiğim padişahlar, valiler, panga müdürleri, onbaşılar, dahi böyük paşalar hep varsıllara arka çıkıyorlar. Malı, parası, gözel avradı olan yıkılmıyor. Hep varsılların dediği oluyor! Sen istersen inleye inleye öl şurda; dönüp de: "Ne oldun? Neyin var?" deyen bulunmuyor."
Sayfa 150 - Remzi Kitapevi
Bu salak aşkımı göklere savuruyorum, bak, uçup gitti işte.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.