Kafamda tasarılarla yataktan zinde kalkmış çalışacaktım, bütün sabah buna inanmıştım. Masamın başına henüz geçmiştim ki, iğrenç, utanç verici ve inandırıcı bir nakarat: "Ne arıyorsun bu dünyada?" Coşkum uçup gitti. Ve her zamanki gibi, bir cevap bulmak, birazcık uyuyabilmek umuduyla yatağıma döndüm.
Sayfa 154
" Zamanın acıları yüzünden denizler ötesinde sürgün olan o genç adamın umutları burada gömülü. Onun arzuları ve sevinçleri burada yok oldu, gözyaşları burada kurudu ve gülümsemesi burada uçup gitti. Bu mezarın önünde, onun karasevdası serviler ve ağlayan söğütlerle birlikte büyür. Ruhu her gece etrafta döner durur, yalnızlık perileriyle birlikte dalların gölgesinde kederli şiirler okur; daha dün hayatın dudaklarında yüce bir ezgi olan, ama bugün artık toprağın bağrında ebediyen sessiz bir sır haline gelen Selma'yı acıyla anar..."
Sayfa 3 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Uçup gitti artık gençliğim, bir daha geri dönmez...
Sayfa 208 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Son kelebek çukurdan uçup gitti. Büyükbaba ile mısır soyarken bir mısır sapına kondu. Kanatlarını açmadı. Yalnızca kondu ve bekledi. Yiyecek depolama amacı yoktu. Ölecekti ve bunu biliyordu. Büyükbaba dedi ki kelebek birçok insandan daha akıllıymış. Bu konuda üzülmezdi. Amacını yerine getirdiğini ve şimdi amacının ölmek olduğunu biliyordu. Bu nedenle güneşin son sıcaklığında orada bekledi.
Sayfa 210Kitabı okudu
Rüzgâr öyle esti, öyle esti ki, Her şey uçup gitti, kaldı Yaradan.
Bulutlar, kelebekler ve yağmur öylece zihnimden uçup gitti. Beni artık kimse dinlemiyordu.
Sayfa 19 - Epsilon
Reklam
Jale İsfahani Sultani
bu yıl da bahar bekleyişlerle dolup geçti yapraklar her biri bir kuş oldu çemenden uçup gitti senin anılarınla ektiğim o menekşeler yeşilliğin gözyaşı oldu toprağa dökülüp gitti
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.