Sonra,bir şey fark ettim: Az önceki düşünce, eskisi kadar dikenli değildi. Sohrab’ın kapısını çekerken, kendi kendime sordum: Yoksa bağışlanmak böyle mi tomurcuklanıyordu? Gürültülü patırtılı bir veda töreniyle değil de, eşyalarını sessizce toplayıp bir gece yarısı, habersizce sıvışarak mı ?
Sayfa 362Kitabı okudu
Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi.
Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak.
Sayfa 364Kitabı okudu
Buna Özgür iradesiyle karar verenlerin, davasını hiç konuşmayarak savunma yolunu seçenlerin sessizliği değildi. Bu, karanlık bir yere sığınan, etrafındaki örtünün uçlarını kıvırıp bir bohça yapan ve onun içine gizlenen birinin sessizliğiydi.
Sayfa 364Kitabı okudu
Afgan deyişi
Hayat devam ediyor. Başlangıcı, sonu, bunalımları, sevinçleri önemsemeksizin, ağır tozlu bir kervan gibi ilerliyor.
Sayfa 360Kitabı okudu
Çocukların dehşetle baş etme yöntemi budur: uyuyakalmak.
Sayfa 345Kitabı okudu
"Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok."
Dünya da öyle değil mi?
İnsan çok ama "insanlık" yok.
Neden? Kalmam için bana söyleyebileceğin herhangi bir şey var mı? Olabilir mi? Otuz sekiz yaşındayım ve az önce bütün hayatımın koca, kahrolası bir yalan olduğunu öğreniyorum! Durumu düzeltebilecek, gönlümü alabilcek tek bir sözcük olsun bulabilir misin? Hayır. Lanet olsun, elbette hayır !
Sayfa 228Kitabı okudu
Yeniden iyi biri olmak mümkün...
Sayfa 313Kitabı okudu
Yalan söylediğinde, bir insanın gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın.
Sayfa 313Kitabı okudu
"yalanla kendini kandırmaktansa gerçekle yüzleşmek iyidir."
Odamda tek başıma olmayı diledim; kitaplarımla baş başa insanlardan uzakta.
"Odada bizimle birlikte soluk alıp veren, terleyen bir şey daha vardı: geçmiş."
Sayfa 182 - 330 sayfalık midi boydan (Emir)Kitabı okudu
