Barış'ı tanıdığım yerde ne çiçekler vardı, ne de başı bulutlarda bir çınar. Simitçinin gevrek sesi bile giremezdi oraya. Taş avluya yalnızca kuşlar konardı bazen. Adının anlamı dünyayı kucaklasa taşta büyümezdi Barış.>>>> Uçurtmayı Vurmasınlar
"Uçma zamanı gelince gitmesi gerekirmiş . kuşlar tutsak yaşayamazlarmış. Ya çocuklar inci ? Onlar tutsak yaşayabilirler mi?"
En çok burası beni etkiledi. Şu dünyada özgür olmayan olamayan nice çocuklar mevcut . Onların hayalleri ya silahların ya açlığın ya da kimsesizliğin gölgesi altında yeşermeyi bekliyor.
Yazar içtenlik ve sadelikle bir çocuğun hem hayalini hem masum dünyasını göz önune sermiş.
Burda uçmaz Barışcım, çok küçük gelir bu avlu ona.
-Küçük uçurtma uçururuz.
-Yine uçmaz. kocaman çayırlarda uçurmak gerekir.
-Kocaman çayır nasıl olur İnci ?
"Barış'ı tanıdığım yerde ne çiçekler vardı, ne de başı bulutlarda bir çınar.
simitçinin gevrek sesi bile giremezdi oraya.
taş avluya yalnızca kuşlar konardı bazen.
adının anlamı dünyayı kucaklasa, taşta büyümezdi Barış.
...
kuş kanadına binip çayırlara gitmeyi öğretti Barış bana,
düşle gerçek onun o yarım sözcüklerinde öylesine içiçe geçerdi ki,
dünyanın çirkinlikleri bir bulut gibi kayıp giderdi minik göğümüzde.
küçücük avluda hayali uçurtmalar uçurmayı işte öyle öğrendim Barış'tan.."