Ben üşümüyorum bu kış. Kazağın sırtımı, canımı, sevdan evrenimi sarmışken böyle nasıl üşürüm? Karacadağ kışlamış, Esenboğa ya da Etimesgut’ta ısı sıfırın altında habire almış yürümüş. Koymuyor bana. Ben bir kez üşüyeceğim, o da son olacak. Ödümü koparan ya da beni böyle yarım, istemsiz, senin deyiminle alıngan, kuragan eden de bu. “Sensiz edememek” var ya? İşte bunun aksine mecbur ya da mahkûm olmak korkusu.