İnsancıklar
“Onu biraz rahatlatalım,” dedi Majesteleri. “Ona avans verelim...” “Ama aldı,” dediler, “aldı, bir süre önce almıştı. Bir sıkıntısı var herhalde, yoksa davranışları düzgündür, zararsızdır, hiç zarar vermez.” Meleğim, ben, yanıyordum, cehennem ateşinde yanıyordum! Öldüm! “Peki,” dedi Majesteleri yüksek sesle, “hemen bir daha yazılsın; Devuşkin, gelin buraya, bu kez hatasız bir daha yazın; ama bir dakika...” Bu sırada Majesteleri diğerlerine döndü, çeşitli emirler verdi hepsi dağılıp gitti. Onlar gidince Majesteleri telaşla cüzdanından yüz ruble çıkardı. “Alın,” dedi, “elimden gelen, nasıl isterseniz öyle harcayın...” ve elime sıkıştırdı. Meleğim, sarsıldım, bütün ruhum sarsıldı; bana ne oldu bilmiyorum; kendisinin elini tutmak istedim. Ama o da kıpkırmızı olmuştu, güvercinim, evet, doğruluktan şaşmış bir tek saç telim bile yoktur, bir tanem; benim değersiz elimi tuttu, onu sıktı, böyle eliyle sıktı, sanki akranıymışım gibi, sanki onun gibi bir generalmişim gibi. “Gidin,” dedi, “elimden gelen bu. Hata yapmayın, bu kez ucuz atlattık.” Canım, artık şöyle karar verdim: Sizden ve Fedora’dan rica edeceğim –çocuklarım olsaydı, onlara emrederdim– Tanrı’ya, öz babanız için değil, her gün ve sonsuza dek Majesteleri için dua edin.
Sayfa 117 - Can Yayınları E-Kitap 1 Ocak 2014Kitabı okudu
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Artık bizim konuşma sıramız geldi! Devir her zaman konuşanın değil, gerektiği zaman konuşanındır... Neyin ne zaman gerektiğinin kararını da Türk milleti en uygun zamanda verecektir!.. Ve işte o zaman her şey değişecek!.. Birkaç gün sonra ABD askerleri bir birliği basar ve askerlerimizin başına çuval geçirerek başka bir yere götürdüler. Birliğin
Başımıza Çuval Geçirenler
Başımıza Çuval GeçirenlerMahir Kaynak · Truva Yayınları · 200648 okunma
Reklam
durumun adını reel politik koyduk kızım sonra da onu çocukların olduğu diğer poşetlerin yanına tırnakların, saç tellerinin, derilerin ve dişlerin hemen sağına çocuklarını da öldürün dediler sindirdik bunu da içimize aldık içimizi onu da koyduk poşetlerin ardına cübbelerine pahalı kokular süren cennet simülasyonlu mollaların dünyanın hassas dengelerini iyice bellemiş politikacıların ve aslında ne olduğunu herkesten önce bilen buruşmuş uzmanların yanına koyduk ve koymadı bu bize kızım çocuklarımızı poşetlere doldurmak koymadı bize ümmü gülsüm şarkıları çalınmadı radyoda öfke dolu marşlar okunmadı hep bir ağızdan bir şiirin flistinden bahsetme ihtimali bile sadece bu bile ürküttü bizi hafazanallah dedik elbirlik ucuz atlattık hafazanallah ya zorunda kalıp da, bir düşünsene ......çocuğu deseydik israile ağzımızı yıkamamız gerekirdi iyi mi onurumuzu kızım, dillere destan onurumuzu bizden başkasının kurtarmasını umduğumuz ışıltılı bir çağ geldi şairin dediği gibi öyle bir çağ mı geldi herkesin birbirine esenlik dilediği kahvesini dekaf, sütünü laktoksuz sevdigi sofistike ilgilerin, süslü cumlelerin borsa tahminlerinin ve muthiş fırsatların bilge şairlerin ve aşırı kişisel gelişimlerin çağı mı geldi tüfegimizi astığımız meleklerin gezdirdigi çocuklarımızı parka göturür gibi geldi ve indirim kampanyası başlayınca usulca sepete koyduk tum boykotlarımızı bu canına yandığımın dünyasında bu yangın yerinde, bu zillet dağında illetsiz ve illiyetsiz, tüfeksiz ve cephesiz neşesiz, öfkesiz, nefessiz, telaşsız poşetlere koyduk çocuklarımızı kızım unutma bunu İSMAİL KILIÇARSLAN
Sayfa 10
defteri kapattık üstüne bi de mühür vuruldu çok şükür, ucuz atlattık
44 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.