Uzun zamandan sonra derin bir hikayede buldum kendimi,ne kadar derin ve sarsıcıysa bir o kadar incelikli ve kırılgan haliyle..
***Bazen bana öyle geliyor ki,sen korkunç olayları korkunç bir sona bağlamak üzere bilinmeyen,görünmeyen bir el tarafından oynatılan bir kuklaydın yalnızca.
Ama kuklaların da tutkuları vardır.
Temsil etmeleri gereken olaylar zincirini evirip çevirir,bir kapris ya da hevesleri uğruna değiştirirler.
Tam anlamıyla özgür ve aynı zamanda tümüyle kuralların hakimiyeti altında olmak...işte insan yaşamının her an karşımıza çıkan sonsuz çelişkisi...***
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dovusebilmek o güzellik uğruna işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar sen misin sen sevdiğim o kavga sen o kavganın güzelliği misin yoksa bir inancin yuceliginde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim bin kez budadılar körpe dallarimizi bin kez kırdılar yine cicekteyiz işte yine meyvedeyiz bin kez korkuya boğdular zamanı bin kez ölümlediler yine dogumdayiz işte yine sevincteyiz bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek !