Biz neye hırslandıysak kaybettiğimiz odur. Bu yüzden hırs değil, sükûnettir esas olan. Mucize olan da odur.
Reklam
Laikliği, Batıdan gelen, Batı ülkelerine hoş görünmek için getirilen bir çeşit “kökü dışarıda” düşünce olarak sunmaya çalışanlar, asıl “kökü dışarıda”ki ilişkilerin etnik kökenli gerici ayaklanmalarda bulunduğunu, nedense görmezlikten gelmektedirler.
Sayfa 10 - Pdf
" O kadar bahsettiğimiz ve özendiğimiz Batı demokrasisi, batı uygarlığı sosyolist kesimsiz olmaz. Muhafazakar partileri yan yana bölüp halkın karşısına çıkmak, kapitalist iktidar ve kapitalist muhalefet formülü ile demokrasi yapıldığı zannını vermek, yeryüzünde okuma-yazma bilmeme sayısı bakımından sekizinci gelen Türkiye'de ... "
Knowledge comes but wisdom lingers (bilgi koşarak gelir fakat akl-ı hikmet emekleyerek gelir).
Sayfa 47
Reklam
Kendi iç sıcaklığı yeterince yüksek olanlar, diğerlerine sıkıntı vermemek ve sıkıntı çekmemek için, topluluklardan uzak durmayı tercih ederler.
Sayfa 27
Olumsuz Sicil...
Emekli Teğmen Nazım Ata’nın karşılaştığı işlemler de oldukça ilginçtir. Nazım Ata, Ankara’da 28’inci Tümen’de görevliyken, bazı “sayın muhbir vatandaşlar” tarafından ihbar edilir. Devir 12 Mart devridir. Genç teğmen, hemen tutuklanır. Suçluların arasında ikisi çok ilginçtir. Birisi “sosyalist düzende müteahhitliğin bulunmadığını” söylemesi, ikinci
Cihan Piyadeoğlu
“Dandanakan’a ve dolayısı Selçuklular kurulana kadar Türkler daha ziyade Doğu coğrafyasında devletler kurmuşken, Selçukluların kurulması ile birlikte Türklerin Batı serüveni de başlamıştır.”
Sayfa 81 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Demek ki Türkiye'nin Batı ve Doğu gibi iki 'öteki'si var. Biri kurtulmak istenen dünü, diğeri yeni ödünçlenmelerin kaynağı olan bugünü temsil eden iki öteki. Birinden uzaklaşmak ama tüm bağları yitirecek kadar uzaklaşmamak, diğerine yaklaşmak ama bütünleşecek kadar yaklaşmamak istendiği söylenebilir.
Reklam
Sorularını, duymak istediği cevaplara göre değiştirenlerin ülkesinde bilmeyiz ki insan salt ölümden yapılmıştır. Saf ölümden! Bizim yaşam diye kabul ettiğimiz şey, gerçek hayatın uykusu, varlığımızın gerçek halinin ölümüdür. Ölüm yaşamı büker, bize gerçekleri hatırlatır. Ya da bilmem ki... Aşk bile yitip gidiyorsa bu cihanda, kim yaşamak ister ki ulaşana dek sonsuza?
Sayfa 125Kitabı okudu
“Canım Kızım; …….gülümseyişin cenneti yeryüzüne indirebilir. Ve hep böyle gülersen dünyanın gerçekten iyi bir yer olduğuna inanabilirim.”
Sayfa 7 - Nefes YayıncılıkKitabı okuyor
Hayat gerçekten en tehlikeli oyun, henüz ondan canlı kurtulan olmadı. Hem inanın ölüm olmasaydı, insan onu da icat etmek zorunda kalırdı.
İnanmak; geleceğe duyulan bir güven, şimdiye tesir eden bir umuttu.
üstümüze o kadar çok zincir koyulmasına izin vermişiz ki; uçup kanatlanacak yücelikteki insan, bir et yığını şeklinde kendi bedeninde hapsedilmiş.
Sayfa 301Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.