SESLENİŞ... Dağ gibi kara yağız birer delikanlıydık. Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini, yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük.
Cumhuriyet 25 Ağustos 1975
Bu koşu ‘Uğur’ getirmez! Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor. Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz
Reklam
Hayalleri olmayan insanlar, hayalleri olan insanlar için yaşarlar.
Hayal gücüne sahip insanlar, görülemeyenleri de görürler.
Yaşıyorsan nefes alıyorsundur. Ama nefes aldığında yaşıyorsun anlamına gelmez bu.
Başarılı olanlar nereye gittiklerini bilen kişilerdir.
Reklam
Olmamız gereken şeyi olduğumuz gibi kalarak olamayız.
Reklam
Gördüğümüz ve ve dokunduğumuz her şey görünmeyenden kaynaklanır. Onu umut etmelisin. Umut edilmeyeni umut etmezsen, onu bulamazsın. Çünkü ne bir iz vardır ne de bir yol.
Her yaşamın içinde, ona dahil her şeyin sebebi yatar.
Yazan insanlar söylediklerinden çok sustuklarında gizlidir.
Albert Camus'nün Yabancı adlı romanında iki cümle var. Fanusta yaşayan bir insan hayata karşı nasıl ilgisiz olur; nasıl gamsızlaşır, bunu anlatıyor. Camus, koca bir duygu duygu dünyasını iki cümlenin ardına gizlemiş: "Bugün annem öldü Belki de dün, bilmiyorum."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.