Yöneticilerin hataları, ancak demokratik rejimlerde açığa çıkabilir ve yine açık rejimlerde tartışılabilir. Dikta rejimlerinde gizli kalır. O nedenle hataların bedelini toplum öder.
Sayfa 423 - 21 mart 1987 sabah gazetesi - Güngör MengiKitabı okudu
Bir hükümet ya da devlet adamının sorumluluğu, sorumsuzluğu, ciddiyeti, ciddiyetsizliği, ağırlığı, hafifliği yalnız kendini, kendi kişiliğini ilgilendirmez; çok daha geniş kapsamlı bir etki alanına sahiptir.
Din ve inanç özgürlüğünün en sağlam güvencesi laiklik ilkesidir. Bu ilke, siyasal amaçlı dinsel akımların devlet yönetimine egemen olmasını önlemek için getirilmiştir…
Acaba korkutabilir miyiz? Acaba sindirebilir miyiz? Korkarlar mı? Sinerler mi? Düşündükleri hep bunlar. Çünkü gidiyorlar, göç başladı; ve artık hesap verecekleri günleri düşünüyorlar. Er geç hesap verecekler; yarın, öbür gün.,. Ama mutlaka hesap verecekler. Bundan korkuyorlar; hesap vermekten korkuyorlar...
Korku onun korkusu, telaş onun
Kitap ilerlemiyor. Farklı bir yapısı var. Derleme bir eser ama çok iyi derlenememiş Uğur Mumcu'nun çalışmaları. Bir de belki de o dönemde okunsa istifade edilebilecekken bu döneme çok şey söylemiyor. Mesleği zor zamanda zoru söylemek olan birisi olan Uğur Mumcu üstüne düşeni yapmış. Bu kitap üzerinden kendisini değerlendirmek çok doğru olmaz